Examples of using "Bizarre" in a sentence and their turkish translations:
O tuhaf.
O garipti.
O garip görünüyordu.
O tuhaf mı?
Niye tuhaf davranıyorsun?
O tuhaf bir duyguydu.
İlk neden, bir arkadaşı erkek arkadaşının evinden almak
Mary tuhaftır.
Bu gerçekten garip.
- Tom gariptir.
- Tom tuhaftır.
O bir ucubedir.
Bu garip olur.
Ne kadar tuhaf!
O oldukça garipti.
O gerçekten tuhaftı.
Ne tuhaf bir tip.
Ne tuhaf adam.
Bu tuhaf, değil mi?
Tom tuhaf kokuyor.
Bu sadece garip.
Ne garip bir fikir!
Sen tuhafsın.
Sen tuhaf bir çocuksun.
Onun hikayesi garip görünüyor.
Tuhaf bir komşum var.
O ne kadar tuhaftı?
- Bu acayip.
- Bu tuhaf.
- Tuhaf.
Garipliğini özümse.
Garip hissediyorum.
Garip değil mi?
O garip değil.
Çok garipsin.
Gerçekten garipsin.
Bu tuhaf bir cümle.
O tuhaf bir soru.
Burası tuhaf.
O gerçekten garip.
Dünya çok garip görünüyor.
Tom biraz tuhaf.
Ah, şimdi gerçekten garip ...
Bu cümle gerçekten tuhaf.
Garip bir e-posta aldım.
Hayat bazen garip.
Tuhaf bir rüya gördüm.
Hikayen gerçekten tuhaf.
Bu tuhaf gibi geliyor.
Siz garipsiniz.
Bugün bir garipsin.
Sen garipsin - Senden hoşlanıyorum.
Benim davranışım çok tuhaftı.
Ben tuhaf değilim.
Bu cümlenin garip olduğunu düşünüyor musun?
Sen biraz tuhafsın.
Sana garip geldi mi?
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
HS: Gerçekten de öyle. GG: Gerçekten çok garip.
bayağı küçük, bayağı garip,
Ne tuhaf bir adam!
Tuhaf bir şey oluyor.
Ben gerçekten garip bir gün geçirdim.
Sanırım bu acayip.
O oldukça tuhaf.
- Tuhaf bir şeyin üzerine adım attım.
- Garip bir şeye bastım.
O garip görünüyor mu?
Ben her zaman bunun tuhaf olduğunu düşündüm.
Bu çok garip.
Bu yoğurdun tadı tuhaf.
Bu sütün tuhaf bir tadı var.
Garip davranıyor.
Bu o kadar garip mi?
Kuzey Kore tuhaftır.
Sanırım Tom tuhaf.
Sami garip bir selfie yaptı.
Tom gerçekten çok acayip biri.
Bunun tuhaf olduğunu biliyorum.
Çok garip bir şey görmüştüm.
O, o giysilerin içinde tuhaf görünüyor.
Bir şeyin garip olduğunu düşündüm.
Tuhaf bir şey oluyor.