Examples of using "Ouvertes" in a sentence and their turkish translations:
Pencereler açıktır.
Kapılar açık.
Pencereler açıktı.
Bütün pencereler açıktı.
Bizim açık bir ilişkimiz var.
Odaların her ikisi de açık.
Lütfen pencereleri açık bırak.
Üç numara: Açık uçlu sorular sorun.
Pencereler açık uyuma.
Pencereler neden açık?
Vücudunuzda açık yara var mı?
O, bütün pencereleri açık tuttu.
Kapılar açıldı.
Tom'un göz kapakları yarı açık.
Bu noktada tüm seçenekleri açık tutuyoruz.
Açık değiliz.
Buraya geldiğimde pencereler zaten açıktı.
Çin'den daha açık ve özgür olması gereken toplumlarda
Açık düzlüklerde her gece farklı bir mücadele verilir. Afrika Savanı kararıyor.
Bankalar cumartesi günleri açık değildir.
Kapıları açık bırakmıyorum çünkü benim semtimde hayvanlar var.
Komşularımdan biri aradı ve pencerelerimden birini açık bıraktığımı söyledi.
Ben gerçekten açık konuştuğumun farkındayım.
Çok açıksın.
Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.