Examples of using "Ouest" in a sentence and their turkish translations:
doğuyla batı kuzeyle güney
kuzey güney olacak doğu batı olacak
Ben Batı Kıyısındanım.
Tom batı yakasında yaşadı.
Yani bu bir doğu-batı hattı.
Evim caddenin batı tarafında.
O Bay West'i karşılamak için havaalanına gidiyordu.
Amerika'nın batı kıyısından aşağıya 5.000 kilometrelik göç yolundalar.
Colonia ülkenin güney-batısında yer alan bir Uruguaylı bölgedir.
Naçi dili, Güneybatı Çin'de konuşulmaktadır.
Şimdi yönümüzü kuzey-batı yönünde ilerletelim. Ve yine 60 km hızla gidelim.
Yani bir diğer deyişle biz ilerlemeyi kuzey-batı yönüyle paylaştık
Sanjay Gubbi, Güney Hindistan'daki memleketi Karnataka'daki katliamdan bahsediyor.
Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.
Afrika levhası ise kuzeybatı yönüne doğru yılda 1,5 cm ilerliyor
Rheinland-Pfalz Güneybatı Almanya'da bir bölgedir ve yönetim merkezi Mainz'dir.
Bu, Arapça mı? Hayır, Uygurca. Kuzeybatı Çin'de konuşulan bir dil.
Amerika'nın Kuzey-Batı Pasifik sahili yerlileri muhtemelen Asyalı kabilelerin soyundandı.
tüm bunlarla beraber artık düşmanlarının çoğunu öldürmüş ve kuzey sınırını güvene almış olan Vlad,
Neredeyse bütün siheuyanların ana binaları ve daha iyi aydınlatma için güneye bakan kapıları vardı.Bu yüzden hutongların bir çoğunluğu doğudan batıya doğru çalışırlar.