Translation of "Oncle" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Oncle" in a sentence and their turkish translations:

- Tom est ton oncle.
- Tom est votre oncle.

- Tom senin amcan.
- Tom senin dayın.
- Tom senin enişten.

C'est mon oncle.

- O benim amcam.
- O benim dayım.

- Elle rencontra son oncle.
- Elle a rencontré son oncle.

O, amcası ile tanıştı.

- Mon oncle possède une fortune.
- Mon oncle a fait fortune.

Amcam bir servet yaptı.

Pourrait être mon oncle

Amcam da olabilir

Mon oncle est fâché.

Amcam kızgın.

J'habite avec mon oncle.

Amcamla birlikte yaşıyorum.

Mon oncle est riche.

Amcam zengin.

J'habitais chez mon oncle.

Amcamda yaşıyordum.

Tom est ton oncle.

Tom senin amcan.

- Mon oncle vit près de l'école.
- Mon oncle habite à côté de l'école.
- Mon oncle habite près de l'école.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- Mon oncle me donna sa voiture.
- Mon oncle me confia sa voiture.

Amcam bana arabasını verdi.

- Mon oncle vit à New York.
- Mon oncle habite à New York.

Amcam New York'ta yaşıyor.

- Je suis resté avec mon oncle.
- Je suis restée avec mon oncle.

Amcamla birlikte kaldım.

- Mon oncle vit près de l'école.
- Mon oncle habite près de l'école.

- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.

- Mon oncle m'a donné un cadeau.
- Mon oncle m'a fait un cadeau.

Amcam bana bir hediye verdi.

Ils voient leur oncle demain.

Yarın amcaları ile görüşecekler.

Il reste chez son oncle.

O, amcası ile kalıyor.

Je verrai mon oncle demain.

Yarın amcamla görüşüyorum.

Nous restons chez notre oncle.

Amcamlarda kalıyoruz.

Nous restâmes chez notre oncle.

Biz amcamızın evinde kaldık.

Mon oncle a trois enfants.

- Amcamın üç çocuğu var.
- Dayımın üç çocuğu var.

Mon oncle tient un hôtel.

Amcam bir otel çalıştırıyor.

Mon oncle a la quarantaine.

- Amcam kırklarında.
- Dayım kırklarında.

Je reste avec mon oncle.

Ben amcam ile birlikte kalıyorum.

- Mon oncle vit près de l'école.
- Mon oncle habite à côté de l'école.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

- Mon oncle lui a offert un cadeau.
- Mon oncle lui donna un présent.

- Amcam ona bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

- Ces maisons sont à mon oncle.
- Ces maisons sont celles de mon oncle.

- O evler amcama aittir.
- O evler emmimin.
- O evler amcamın.

- Il me demanda où vivait mon oncle.
- Il m'a demandé où vivait mon oncle.

O bana amcamın nerede yaşadığı sordu.

Je compte rester chez mon oncle.

Amcamın evinde kalmayı planlıyorum.

L'hôtel est géré par son oncle.

Otel amcası tarafından çalıştırılmaktadır.

Mon oncle vient nous voir demain.

Amcam yarın bizi görmeye gelecek.

Ces maisons sont à mon oncle.

Bu evler amcamın.

Son oncle est un célèbre médecin.

Onun amcası ünlü bir doktordur.

Mon oncle vit dans un appartement.

- Amcam bir apartman dairesinde yaşamaktadır.
- Amcam bir dairede yaşıyor.

Mon oncle m’a donné un livre.

Amcam bana bir kitap verdi.

Un oncle à moi est médecin.

Benim bir amcam bir doktordur.

Je veux parler à ton oncle.

- Dayınla konuşmak istiyorum.
- Amcanla konuşmak istiyorum.

J'aime rendre visite à mon oncle.

Amcamı ziyaret etmeyi seviyorum.

Maintenant, elle est chez son oncle.

Şimdi amcasının evinde kalıyor.

Mon oncle travaille dans ce bureau.

Amcam bu ofiste çalışıyor.

Mon oncle conduit une voiture Ford.

Amcam bir Ford sürer.

Nous avons dîné chez notre oncle.

Akşam yemeğini amcamlarda yedik.

Mon oncle m'a offert cette montre.

- Amcam bana bu kol saatini verdi.
- Dayım bana bu kol saatini verdi.
- Eniştem bana bu kol saatini verdi.

Mon oncle conduit comme un pied !

Amcam kötü bir sürücü.

Mon oncle collectionne les éventails chinois.

Amcam Çin yelpazeleri biriktirir.

Mon oncle joue de la guitare.

Amcam gitar çalar.

Mon oncle est venu me voir.

Amcam beni görmek için geldi.

Mon oncle m'a donné un cadeau.

- Amcam bana bir hediye verdi.
- Dayım bana bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

Mon oncle revient d'Amérique lundi prochain.

Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.

Mon oncle vit à New York.

Amcam New York'ta yaşıyor.

C'est la maison de mon oncle.

Bu, amcamın yaşadığı evdir.

Mon oncle a débarqué de Kobe.

Amcam ansızın Kobe'den geldi.

Tom vit actuellement avec son oncle.

Tom şu anda amcasıyla birlikte yaşıyor.

Mon oncle est mort d'un cancer.

Amcam kanserden öldü.

- Elle a rencontré son oncle dans le magasin.
- Elle rencontra son oncle dans le magasin.

O, dükkânda amcası ile karşılaştı.

Ton oncle est-il toujours à l'étranger ?

Amcan hâlâ yurt dışında mı?

J'ai rendez-vous avec mon oncle demain.

Yarın amcamla bir randevum var.

On l'a appelé Horatio comme son oncle.

Ona amcasının anısına Horatio adı verildi.

Mon oncle a une maison en Italie.

Amcamın İtalya'da bir evi var.

J'ai parlé à mon oncle au téléphone.

Telefonda amcamla konuştum.

J'ai un oncle qui habite à Kyoto.

Kyoto'da yaşayan bir amcam var.

Mon oncle vit dans l'est de l'Espagne.

Amcam İspanyanın doğusunda yaşar.

Mon oncle reste avec nous cette semaine.

Bu hafta amcam bizimle birlikte kalıyor.

J'ai un oncle qui vit à Kyoto.

Kyoto'da yaşayan bir amcam var.

Je n'ai jamais été chez mon oncle.

Amcamın evine hiç gitmedim.

Mon oncle a acheté un chien hier.

Dün amcam bir köpek aldı.

Je vais chez mon oncle cette semaine.

Bu hafta amcama gidiyorum.

J'ai un oncle qui vit à Boston.

- Boston'da yaşayan bir amcam var.
- Boston'da yaşayan bir dayım var.

Mon oncle m'a donné un beau cadeau.

Amcam tarafından güzel bir hediye verildi.

Mon oncle m'a donné une jolie montre.

Bana amcam tarafından güzel bir saat verildi.

Mon oncle lui a offert un cadeau.

- Amcam ona bir hediye verdi.
- Dayım ona bir hediye verdi.

Il a été éduqué par son oncle.

O amcası tarafından yetiştirildi.

Mon oncle vit maintenant dans le confort.

Amcam şimdi rahat yaşıyor.

Tom vivait à côté de son oncle.

Tom amcasının yanında yaşadı.

J'habite chez mon oncle ce mois-ci.

Bu ay amcamla birlikte kalıyorum.

- Mon oncle vit à Madrid, la capitale de l'Espagne.
- Mon oncle habite à Madrid, la capitale de l'Espagne.

Amcam İspanyanın başkenti Madrit'de yaşıyor.

- Mon oncle est mort d'un cancer de l'estomac, hier.
- Mon oncle est mort hier d’un cancer à l’estomac.

Amcam dün mide kanserinden öldü.

Mon oncle m'a donné une paire de chaussures.

Amcam bana bir çift ayakkabı verdi.

Tom vit avec son oncle en ce moment.

Tom şimdi amcasıyla yaşıyor.

Oncle Tom est le frère de ma mère.

Dayı Tom benim annemin erkek kardeşidir.

Le bébé fut nommé Ichiro après son oncle.

Bebeğe amcasından sonra Ichiro adı verildi.

Il envoya une lettre adressée à son oncle.

Amcasına hitaben bir mektup gönderdi.

L'homme que tu vois là est mon oncle.

Orada gördüğün adam benim amcamdır.

Est-ce que son oncle séjournait à Londres ?

Onun amcası Londra'da mı kalıyordu?