Translation of "Objectifs" in Turkish

0.067 sec.

Examples of using "Objectifs" in a sentence and their turkish translations:

- Notez vos objectifs.
- Écris tes objectifs.

Hedeflerinizi yazın.

Nous sommes objectifs.

Biz tarafsızız.

- As-tu accompli tes objectifs ?
- Avez-vous accompli vos objectifs ?

- Hedeflerini gerçekleştirdin mi?
- Hedeflerine ulaştın mı?

Ils accomplissaient leurs objectifs.

Amaçlarına ulaştılar.

Mes objectifs sont nobles.

Hedeflerim yüksek.

Restez concentré sur vos objectifs.

Hedeflerinize odaklanmış kalın.

Tom a atteint ses objectifs.

- Tom hedeflerine ulaştı.
- Tom amaçlarına ulaştı.

- J'aimerais vous aider à atteindre vos objectifs.
- J'aimerais t'aider à atteindre tes objectifs.

Senin hedeflerine ulaşmana yardım etmek istiyorum.

Nous avons atteint tous nos objectifs.

Biz tüm amaçlarımıza ulaştık.

Il a finalement atteint ses objectifs.

Sonunda amacına ulaştı.

Je me fixe des objectifs réalistes.

Kendime gerçekçi hedefler belirliyorum.

Ce ne sont pas nos principaux objectifs.

yahu bizim asıl amacımız bunlar değil.

Apollo 7 a accompli tous ses objectifs.

Apollo 7 tüm hedeflerine ulaştı.

Merci de m'aider à atteindre mes objectifs.

Hedeflerime ulaşmam için bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim.

C'est l'un de nos objectifs les plus ambitieux.

Zor hedeflerimizden biri bu.

Je pense que nous avons atteint nos objectifs.

Bence hedeflerimize ulaştık.

Comme un joli complément des objectifs académiques de l'école,

şereflendirebiliriz

En fait, vos objectifs doivent correspondre à vos actions.

Asıl amaç hedeflerinizle davranışlarınızın uyuşmasıdır

Nous pouvons débattre de la meilleure manière d'atteindre ces objectifs, mais nous ne pouvons pas être complaisants au sujet des objectifs même.

Bu hedeflere en iyi şekilde nasıl ulaşılabileceğimiz konusunda tartışabiliriz, ancak hedeflerin kendileri konusunda kayıtsız olamayız.

Ces objectifs doivent être un but pour la communauté mondiale.

Bu hedeflerin peşinden global bir topluluk olarak gitmeliyiz.

Ils ne sont pas désireux de fixer des objectifs suffisamment ambitieux

Bizi 2 derece sınırında tutacak iddialı hedefleri belirlemekte

Ces objectifs établissent les moments clés et les possibilités de notre époque –

Bu hedefler bize hayatımızın önemli anlarını ve fırsatlarını sunar.

De l'économie syrienne, et ses objectifs consistent à délivrer son fils aîné

, Suriye ekonomisinin yüzde yetmişinden fazlasını başı Ebu Ali Khadra olan ekonomik

Les objectifs de développement du Millénaire étaient censés être atteints pour 2015.

Bin yılın kalkınma hedeflerine 2015 yılına kadar ulaşılması gerekiyordu.

- Soyez objectif.
- Sois objectif.
- Sois objective.
- Soyez objective.
- Soyez objectifs.
- Soyez objectives.

- Tarafsız ol.
- Objektif ol.

Comme beaucoup d'interventions à longue portée de Napoléon en Espagne, les objectifs étaient irréalistes,

Napolyon'un İspanya'daki birçok uzun menzilli müdahalesi gibi, hedefler gerçekçi değildi,

La situation en Afghanistan démontre les objectifs de l'Amérique, et notre besoin de travailler ensemble.

Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.

Après avoir réfléchi sur ma vie jusqu'à présent, j'ai décidé que j'avais besoin de changer mes objectifs.

Şimdiye kadar olan hayatımı düşündükten sonra, bakış açımı değiştirmeye ihtiyacım olduğuna karar verdim.