Translation of "Atteint" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Atteint" in a sentence and their turkish translations:

- Ils ont atteint leur but.
- Elles ont atteint leur but.

Onlar amaçlarına ulaştılar.

- Tu as atteint ta destination.
- Vous avez atteint votre destination.

- Hedefine ulaştın.
- Varmak istediğiniz yere ulaştınız.

Ils ont atteint l'objectif.

Onlar amacını gerçekleştirdi.

- Tu es bien atteint.
- Tu es très touché.
- Vous êtes bien atteint.

Sert vuruldun.

- Ils n'ont pas atteint leur but.
- Elles n'ont pas atteint leur objectif.

Onlar hedeflerine ulaşmadı.

On a atteint le sommet.

Kayalığın üzerine çıktım.

Nous avons atteint la fin

yahu sonuna yetiştik böyle

Tu as atteint la cible.

Hedefi vurdun.

Ils auront atteint leur objectif.

Onlar amaçlarına ulaştılar.

Il a atteint la cible.

- O, doğru tahmin etti.
- İsabet ettirdi.
- Tahmini doğruydu.

Ils ont atteint leur but.

Onlar hedefine ulaştı.

J'ai finalement atteint ma limite.

Sonunda sınırıma ulaştım.

Tom n'a jamais atteint l'Australie.

Tom Avustralya'ya asla varmadı.

As-tu atteint ton but ?

Sen hedefine ulaştın mı?

Ils ont atteint leur destination.

Varış yerlerine ulaştılar.

Il a atteint son but.

O, amacına ulaştı.

Vous êtes atteint de gingivite.

- Senin gingivitisin var.
- Sende jinjivit var.
- Sende diş eti iltihabı var.

Il est atteint de gingivite.

Onda diş eti iltihabı var.

Tom a atteint ses objectifs.

- Tom hedeflerine ulaştı.
- Tom amaçlarına ulaştı.

- Les actions ont atteint un nouveau pic.
- Les actions ont atteint un nouveau sommet.

Hisse senetleri yeni bir zirve yaptı.

- Il a atteint son but.
- Il atteignit son but.
- Il a atteint son objectif.

O hedefine ulaştı.

Avez-vous atteint yapÄ peu nourri?

ula yapak biti beslenir mi?

Napoléon atteint Smolensk le 9 novembre.

Napolyon 9 Kasım'da Smolensk'e ulaştı.

Qu'ils avaient finalement atteint le sommet.

...biz aşağıda South Col kampındaydık.

L'indice boursier a atteint des sommets.

Hisse senedi fiyat endeksi, tüm zamanların en yükseğine yükseldi.

Nous avons atteint tous nos objectifs.

Biz tüm amaçlarımıza ulaştık.

Sa dette a atteint 100 dollars.

Onun borcu 100 dolara geldi.

Il a finalement atteint son objectif.

Sonunda, o, amacına ulaştı.

Enfin nous avons atteint la Californie.

Sonunda, Kaliforniya'ya vardık.

Il a finalement atteint ses objectifs.

Sonunda amacına ulaştı.

Nous avons enfin atteint le lac.

Biz nihayet göle ulaştık.

Nous n'avons pas atteint le sommet.

Biz zirveye ulaşmadık.

Tatoeba a atteint huit cent mille phrases !

Tatoeba sekiz yüz bin cümleye ulaştı.

J'ai atteint les limites de mes capacités.

Ben yeteneğimin sınırlarına ulaştım.

La crise financière a atteint le Brésil.

Mali kriz Brezilya'ya geldi.

Le climat a atteint un niveau critique mondial.

İklim, küresel bir kriz noktasına ulaştı.

Nous nous disons : « Quand j'aurai atteint ce sommet,

Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman

L'Europe et les USA ont atteint l'alphabétisation universelle

Avrupa ve ABD evrensel okuma yazmaya

Mon père en est atteint depuis 10 ans,

Babam on yıldır hasta

Un patient atteint du virus corona en Italie

İtalya'da bir korona virüs hastası

Malgré l'adversité, l'architecte a atteint une renommée mondiale.

Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.

La fusée devrait avoir atteint la Lune maintenant.

Roket şimdiye kadar aya varmış olacak.

Grâce à ses efforts, il atteint son objectif.

Onun çabaları için teşekkürler, o amacına ulaştı.

Elle est morte avant d'avoir atteint sa majorité.

O reşit olmadan önce öldü.

Leurs pertes ont atteint un million de yens.

- Zararları bir milyon yene ulaştı.
- Onların kaybı bir milyon yene ulaştı.

Je pense que nous avons atteint nos objectifs.

Bence hedeflerimize ulaştık.

Ma fille a atteint l'âge de penser au mariage.

Kızım evlenebilecek yaşa geldi.

Les prix ont atteint un pic de treize ans.

Fiyatlar on üç yılın doruk noktasına çıktı.

- Elle atteignit son objectif.
- Elle a atteint son objectif.

O hedefine ulaştık.

Le communisme ne sera jamais atteint de mon vivant.

Yaşadığım sürece komünizme asla ulaşılmayacak.

Le randonneur a atteint le sommet de la montagne.

Yürüyüşçü dağın zirvesine ulaştı.

- Il a atteint son but.
- Il atteignit son but.

O amacına ulaştı.

Le nouveau processus de production atteint un rendement élevé.

Yeni üretim süreci, yüksek verim elde eder.

- Un membre de votre famille proche est-il atteint d'un cancer ?
- Un membre de ta famille proche est-il atteint d'un cancer ?

Ailenizde kanserli var mı?

« Will, à 31 ans, vous êtes atteint de maladie chronique,

ve "Will, 31 yaşında kronik hasta oldun

Mais il n'a jamais atteint une telle ampleur de transformation

Ancak büyük olasılıkla dünyadaki diğer teknoloji merkezlerindeki

Maintenant, la première croisade a atteint la grande cité d'Antioche

Şimdi Birinci Haçlı harika ulaşmıştı Antakya'nın şehir.

A même presque atteint les trois monarques de la Coalition.

Bazıları neredeyse üçlü Koalisyon hükümdarlarına kadar ulaştı.

Et d'autres rapports confirment qu'il atteint parfois quarante-cinq jours,

olduğunu ve diğer raporların bazen kırk beş güne ulaştığını doğruladı

Notre équipe n'a pas atteint, cette année, les phases finales.

Takımımız bu sene pileyofa kalamadı.

La facture totale des boissons a atteint les 7000 dollars.

İçecekler için toplam fatura 7000 dolara ulaştı.

Comme nous avons atteint Berlin, nous allons atteindre New York.

Berline vardık.Daha sonra Newyork' gideceğiz.

- Tu m'as touché au cœur.
- Vous avez atteint mon cœur.

Kalbime dokundun.

- Il est parvenu au dernier niveau.
- Il a atteint le dernier niveau.
- Il a atteint l'ultime niveau.
- Il est parvenu au niveau ultime.

O, son seviyeye ulaştı.

On a atteint le sommet. Il y a une sacrée vue !

Kayalığın üzerine çıktık. Muhteşem bir manzara.

Une autre partie de la chaleur atteint le fond de l'océan

Isının bir kısmı derin okyanusa doğru yayılır

L'hiver a atteint les montagnes de Patagonie, au sud du Chili.

Kış, Şili'nin güneyindeki Patagonya'nın dağlarına ulaştı.

Comment a-t-on atteint ce résultat ? Que s'est-il passé ?

Nasıl buraya vardık? Ne oldu?

En 2007, la valeur de ces actions avait atteint 700 dollars.

2007 yılına geldiğimizde bu hisselerin değeri 700 Doları bulmuştu.

- Nous avons finalement atteint notre destination.
- Nous atteignîmes enfin notre but.

Sonunda gideceğimiz yere vardık.

- Tom est fou.
- Tom est dément.
- Tom est atteint de démence.

Tom bunaktır.

- La flèche a atteint la cible.
- La flèche atteignit la cible.

Ok hedefi vurdu.

Et il était déjà si atteint, la chimio n'aurait pas été juste.

ve o kadar ileri evredeydi ki kemoterapi makul değildi.

Si notre technologie a atteint suffisamment de niveaux pour aller dans l'espace

eğerki bizim teknolojimiz uzaya çıkmak için yeteri seviyeye ulaştığında

Trump n'a pas pu être atteint, a-t-il déclaré aux médias

Trump'a ulaşılamıyor sözleri medyaya düşünce

An deux mille dix-huit, son produit national a atteint quatre cent

Yılın 2018 yılında gayri safi milli hasıla

La production d'acier a atteint environ 100 millions de tonnes l'année dernière.

Çelik üretimi geçen yıl tahmini olarak 100 milyon tona ulaştı.

Qui est le premier à avoir atteint le sommet du mont Everest ?

Everest Dağı'nın zirvesine ilk olarak kim ulaştı?

Restez à terre ou vous pourriez être atteint par une balle perdue.

Yerde kalın yoksa bir serseri kurşunla vurulabilirsiniz.

Je me demande si le patient atteint de polyarthrite rhumatoïde peut être inné?

acaba karıncalar doğuştan romatizma hastası da olabilir mi ki?

économique mondial , les Émirats arabes unis ont atteint cent milliards au premier trimestre

gerilemeye tanık olan yirmi iki yüzyılda BAE , yılın ilk çeyreğinde yüz milyar dolar kazandı

- Les exploratrices atteignirent finalement leur but.
- Les explorateurs ont finalement atteint leur but.

Kâşifler nihayet hedefine ulaştı.

Sa maîtrise des arts martiaux a déjà atteint un niveau de perfection sublime.

Onun dövüş sanatları kahramanlığı zaten yüce mükemmellik seviyesine ulaştı.

Maintenant que nous savons que l'eau de l'aquifère atteint la base de la calotte,

Havza suyunun buz örtüsü tabanına gittiğini artık bildiğimize göre,

Aujourd'hui au Mexique a atteint jusqu'à 11 millions de croyants dans le monde plat

Bugün Meksika'da 11 milyona kadar ulaştı düz dünyaya inananlar

J'espère que cette vidéo atteint les personnes autorisées et qu'il y a une solution.

Umarım bu video yetkili birilerine ulaşır ve buna çözüm yolu bulunur.

Montrent l'ampleur du développement que le monde a atteint. Mais plusieurs inconvénients doivent être

dünyanın ulaştığı gelişimin büyüklüğünü gösteriyor. Ancak birkaç dezavantajdan

Les problèmes de Fadil et de Layla ont atteint le point de non retour.

Fadıl ve Leyla'nın sorunları geri dönülmez noktaya ulaştı.

La production d'automobiles a cette année atteint le chiffre record de dix millions de véhicules.

O yıl otomobil üretimi rekor 10 milyon araca ulaştı.

Cet énorme lion de mer n'a pas atteint ce poids en ne mangeant que du poisson.

Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.

Les manœuvres hivernales ont abouti à l'horrible bataille d'Eylau, que le corps de Ney n'a atteint

, Napolyon tarafından yeniden eleştirildi . Kış manevraları, Ney'in birliklerinin

Quand Apollo 8 a atteint la lune, l'équipage a dû déclencher son gros moteur SPS, ralentir

son söze sahipti . Apollo 8 aya ulaştığında, mürettebat yavaşlamak ve Ay'ın yerçekimi tarafından ele geçirilmek

Les gouvernements ont d'ordinaire recours au contrôle des prix lorsque l'inflation a atteint un certain niveau.

Enflasyon belli bir düzeye ulaştığında Hükümetler genellikle fiyat kontrolüne başvururlar.

La population mondiale a atteint un milliard pour la première fois en dix-huit-cent-quatre.

Dünya nüfusu ilk olarak 1804'te bir milyara ulaştı.