Translation of "Nommé" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nommé" in a sentence and their turkish translations:

Un suiveur nommé FBIYeager

FBIYeager isimli bir takipçimiz

Un disciple nommé Samet Yıldırım

Samet Yıldırım isimli bir takipçimiz ise

Il a été nommé Président.

O, başkan olarak atandı.

Les propriétaires l'ont nommé directeur.

Sahipler, onu yönetici olarak atadılar.

On m'a nommé d'après lui.

Beni ondan sonra çağırdılar.

Tom a été nommé surintendant.

Tom müfettiş olarak atandı.

« Mudbound » a été nommé aux Oscars,

"Mudbound" Oscar adayıydı.

N'a même pas nommé de filles

kız çocuklarına isim dahi vermiyordu

Un ami nommé Çiğdem Buse Taş

Çiğdem Buse Taş ismindeki bir arkadaşımız

Notre disciple nommé Bat1 a dit

Yarasa1 isimli takipçimiz şunu söylemiş

Notre disciple nommé Batıkan dit ceci

Batıkan isimli takipçimiz ise şunu söylüyor

Ils ont nommé M. White manager.

Onlar Bay White'ı yönetici olarak atadılar.

Tom a un chien nommé Cookie.

Tom'un Cookie adında bir köpeği var.

Tom a un fils nommé John.

Tom'un John adında bir oğlu var.

- Je me demande qui a nommé ce bateau.
- Je me demande qui a nommé ce vaisseau.

Bu gemiye kimin ad koyduğunu merak ediyorum.

Notre ami nommé İlhan Ozgoncu a dit

İlhan Ozgoncu ismindeki arkadaşımız şunu söylemiş

Notre ami nommé Bedirhan Canpolat a dit

Bedirhan Canpolat isimli arkadaşımız demiş ki

Un public nommé Ignorant a dit ceci

Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş

Un de nos disciples nommé Emre Karaoğlu

Emre Karaoğlu isimli bir takipçimiz ise

Un ami nommé Rifat58 a déclaré que

Rıfat58 isimli bir arkadaşımız ise şunu söylemiş

Il a eu un fils nommé Qian.

Onun Qian adında bir oğlu vardı.

Mon ami a un chat nommé Sock.

Arkadaşımın Çorap adlı bir kedisi var.

J’ai développé un système que j'ai nommé « abstractomètre ».

Soyutluk-ölçer dediğim bir sistem oluşturdum

Il naviguerait avec un navire nommé Apollo-11

Apollo-11 isimli bir gemiyle yola çıkılacaktı

Cette fois, un homme nommé John Titor apparaît.

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

Le bébé fut nommé Ichiro après son oncle.

Bebeğe amcasından sonra Ichiro adı verildi.

Notre disciple nommé Ali Soytürk a dit des marchandises

Ali Soytürk isimli takipçimiz ise mal demiş

Le bébé fut nommé Pierre, d'après son grand-père.

Bebeğe dedesinin ismi olan Peter verildi.

La lune a atterri sur le navire nommé Apollo-11

Apollo-11 isimli gemiyle Ay'a iniş yapıldı

Pluton n'est pas seule. Elle a un ami nommé Charon.

Pluto yalnız değil. Onun Charon adında bir arkadaşı var.

Leïla devint la petite amie d'un immigré égyptien nommé Sami.

Leyla, Sami adında Mısırlı bir göçmen arkadaşla çıkmaya başladı.

Un homme nommé Andrew Carlssin est apparu en Amérique en 2002

Amerika'da 2002 yılında Andrew Carlssin adında bir adam ortaya çıktı

- Ça arrive à point nommé.
- C'est utile.
- Ça tombe à pic.

O işe yarar.

- Elle a nommé son chat Tatoeba.
- Elle nomma son chat Tatoeba.

O, kedisine Tatoeba adını verdi.

En 1804, Napoléon proclame un nouvel empire et Ney est nommé maréchal.

1804'te Napolyon yeni bir imparatorluk ilan etti ve Ney bir Mareşal yapıldı.

En 1788, Davout fut nommé au Royal Champagne Cavalry Regiment, mais en un an,

1788'de Davout, Kraliyet Şampanyalı Süvari Alayı'na görevlendirildi, ancak bir yıl içinde

Rejoignant les ingénieurs topographiques à seulement 13 ans, et fut nommé lieutenant à 17 ans.

giderek sadece 13 yaşında Topoğrafya Mühendisleri'ne katıldı ve 17 yaşında teğmen olarak atandı.

Nommé gouverneur d'Andalousie, Soult administra la région avec une froide efficacité depuis son quartier général

Endülüs valisi olarak atanan Soult, bölgeyi Seville'deki karargahından soğuk bir verimlilikle

En 1804, il était clair que tout était pardonné - Lannes reçut la nouvelle qu'il avait été nommé

kısa, olaylı bir büyü . 1804'te her şeyin affedildiği açıktı - Lannes , yeni Fransız imparatorluğunun Mareşali

Malheureusement, il a été nommé d'Istanbul en Anatolie et son salaire n'est pas suffisant pour vivre à Istanbul.

anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef

Davout fut nommé ministre de la Guerre et gouverneur de Paris: rôles vitaux, nécessitant un administrateur brillant et

Davout, Savaş Bakanı ve Paris valisi yapıldı: parlak ve sadık bir yönetici gerektiren hayati roller

Au cours de ces guerres, un capitaine vénitien nommé Marco Polo a été fait prisonnier… et a utilisé

Bu savaşlarda Venedikli kaptan Marco Polo esir alınmıştı ve

Il est le premier politicien d'envergure nationale à avoir été nommé dans un scandale de corruption qui s'avère grandissant.

O, genişleyen bir rüşvet skandalıyla ithaf edilen ilk ulusal siyasetçi.

- Un homme qu'on nomme Slim a été tué dans l'accident.
- Un homme nommé Slim a été tué lors de l'accident.

Slim denilen bir adam kazada öldü.

- Il y a très longtemps, j'avais un chat nommé Tango.
- Il était une fois un chat du nom de Tango.

Bir zamanlar, Tango adında bir kedi varmış.

Il a également été nommé commandant de la garde consulaire de Napoléon. Mais il a été démis de ses fonctions après que le

. Ayrıca Napolyon'un Konsolosluk Muhafızları'nın komutanlığına atandı. Ancak