Translation of "M'aide" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "M'aide" in a sentence and their turkish translations:

Il m'aide.

O bana yardım ediyor.

- J'attends qu'il m'aide.
- J'attends de lui qu'il m'aide.

Onun bana yardım etmesini bekliyorum.

Il ne m'aide jamais.

O asla bana yardım etmez.

Tom ne m'aide jamais.

Tom asla bana yardım etmez.

Tom ne m'aide pas.

Tom bana yardım etmez.

Ça ne m'aide pas.

Onun bana yararı olmaz.

Pourquoi personne ne m'aide ?

Neden kimse bana yardım etmiyor?

Je voulais que Tom m'aide.

Tom'un bana yardım etmesini istedim.

- Je ne veux pas que Tom m'aide.
- Je n'ai pas envie que Tom m'aide.

Tom'un bana yardım etmesini istemiyorum.

Ma femme m'aide à construire les routes.

Karım yol yapımında bana yardım ediyor.

Père m'aide souvent à faire mes devoirs.

- Babam çoğunlukla ev ödevimde bana yardım eder.
- Babam çoğu kez ev ödevimde bana yardım eder.

Un café fort m'aide à me réveiller.

Koyu bir fincan kahve uyanık kalmama yardım eder.

J'aimerais que quelqu'un m'aide pour le faire.

Keşke biri bana bunu yapmama yardım etse.

Ma tante m'aide quand j'ai besoin d'argent.

- Ne zaman paraya ihtiyacım olsa halam bana yardım eder.
- Ne zaman paraya sıkışsam teyzem yardımcı olur.

Quand cela m'aide-t-il de sortir mon appareil

Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur

Prendre un bain m'aide à libérer mon esprit de mes soucis.

Sıcak bir banyo almak endişelerimi aklımdan almaya yardımcı olur.

- Un verre de vin dans la soirée m'aide à me délasser après une journée chargée.
- Un verre de vin dans la soirée m'aide à me détendre après une journée chargée.

Akşamleyin bir bardak şarap meşgul bir günden sonra gevşememe yardımcı oluyor.

- L'information que tu m'as donnée ne m'aide guère.
- L'information que vous m'avez fournie n'a guère d'utilité.

Bana verdiğin bilgi az kullanılır.