Examples of using "L'instituteur" in a sentence and their turkish translations:
Öğretmen benim yanıtıma hayret etti.
Öğretmen onun eve gitmesine izin verdi.
Öğretmen onun eve gitmesi için izin verdi.
Öğretmenin caddeyi yürüyerek geçtiğini gördüm.
Öğretmen öğrencilerine karşı otoriter.
Öğretmene soralım.
Öğretmen onlara kavgayı durdurmalarını söyledi.
Öğretmen bize kelimenin anlamını açıkladı.
Zil çaldığında öğretmen dersi sonlandırdı.
Zil çaldığında, öğretmen sınıfını paydos etti.
O her gün öğretmene bir elma verir.
Öğretmen ve ben yüz yüze oturduk.
Onlar öğretmen tarafından azarlandılar.
Öğretmen onlara dünyanın yuvarlak olduğunu öğretti.
Öğretmen sorduğumuz her soruyu cevaplar.
Öğretmene soralım.
Öğretmen sayfa 21'deki egzersizi atladı.
Öğretmen seni görebilir.
Oğlan, öğretmene kağıt bir uçak attı.
Öğretmen ve ben karşı karşıya oturduk.
Öğretmen telefonda.
Öğretmenin söyleyeceklerinden korkuyorum.
Öğretmen tahtaya bir şey yazdı, ama okuyamayacağım kadar küçüktü.
Okulun önünde öğretmenin heykeli var.
Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
Sen öğretmensin.
Öğretmen onlara nehirde yüzmemelerini söyledi.
Öğretmenin söylediklerini anlamıyorum.
Öğretmen benim sorumun cevabını bilmediğini söyledi.
Öğretmene her gün sorular sorarız.
Sen çocuğumun öğretmenisin.
Arkadaşım benim ödevimi kopyaladı ve öğretmen bulup çıkardı.