Translation of "Inadvertance" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Inadvertance" in a sentence and their turkish translations:

Quelqu'un a dû prendre mon parapluie par inadvertance.

Birisi yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olmalı.

Et que j'avais fait partie du problème par inadvertance.

sorunun bir parçası haline geldiğimi kabul etmek zorundaydım.

Je suis monté dans un mauvais bus par inadvertance.

Dikkatli değildim ve yanlışlıkla hatalı otobüse bindim.

Je suis entré dans la chambre de quelqu'un d'autre par inadvertance.

- Ben yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.
- Yanlışlıkla başka birinin odasına girdim.

As-tu déjà, dans ta voiture et après un long moment sans conduite, appuyé par inadvertance sur le frein et sur l'accélérateur ?

Sen hiç uzun bir aradan sonra arabana bindin mi ve frenle gazı karıştırdın mı?