Examples of using "Grossière" in a sentence and their turkish translations:
Onun yanıtı nezaketsizdi.
Sen kabasın.
O, ona karşı çok kabaydı.
Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.
Hakaret etmeye gerek yok.
- Kabasın.
- Sen kabasın.
Çok kabasın.
Mike günlüklerinden kaba bir tablo yaptı.
Korkunç bir hata yapıyorsun.
Çok kaba olmak zorunda değilsin.
Bir profesör, Alex kelimeler kullanıyor olsa bile buna dil demenin yanlış olacağını söylüyor.
Büyük bir hata yapmaktan kaçınmak için daha dikkatli olmalısın.
Jane şişman ve kaba ve çok sigara içiyor. Fakat, Ken onun güzel ve çekici olduğunu düşünüyor. Aşkın gözü kördür demelerinin nedeni bu.