Examples of using "Flux" in a sentence and their turkish translations:
Doğayla, doğanın değişimiyle, iklim değişikliğiyle
Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir.
İşte bu yüzden video oyunlarında canlı yayın başladı.
Yayında olup bitenleri etkileyebiliyorduk,