Examples of using "Faiblesses" in a sentence and their turkish translations:
Onun bir sürü zayıf noktası var.
O benim zayıflıklarımdan biri.
Tom, Mary'nin zayıflıklarını biliyor.
kötüler ve kurbanlar biçiminde sabit bir karikatür olarak değil
Herkesin güçlü ve zayıf yönleri vardır.
Erkeğin zaafı kadının gücüdür.
Çok fazla zayıf noktaları olmasına rağmen, ben ona güveniyorum.
Başkalarının zayıflığından yararlanmamalısın.
Savaşçı hem gücünün hem de zayıflığının bilincindedir.
Bilimin zayıf yönlerinden biri ise, yine insanlar tarafından yapılması,