Translation of "Exagérer" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Exagérer" in a sentence and their turkish translations:

Tom a tendance à exagérer.

Tom'un abartma eğilimi var.

Tu as l'habitude de tout exagérer.

- Her şeyi abartmak gibi bir alışkanlığın var.
- Her şeyi abartma alışkanlığın var.

Elle a l'air d'avoir tendance à exagérer.

Onun şeyleri abartmak için bir eğilimi var gibi görünüyor.

Il me semble qu'elle a tendance à exagérer.

Onun abartma eğilimi var gibi görünüyor.

On ne saurait exagérer l'importance de se lever tôt.

Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.

- Le vieux exagère volontiers.
- Le vieux a tendance à exagérer.

Yaşlı adam abartma eğilimindedir.

- Je t'ai dit un million de fois de ne pas exagérer.
- Je vous ai dit un million de fois de ne pas exagérer.

Ben sana abartmamanı milyon kez söyledim.

- Il a une tendance à l'exagération.
- Il a tendance à exagérer.

Mübalağa etme eğilimi var.

- Je ne souhaite pas exagérer.
- Je ne veux pas en faire trop.

Ben sadece bunu abartmak istemiyorum.

Il a tendance à dire des choses affreuses et à exagérer ses griefs.

İğrenç şeyler söylemeye ve yakınmalarını abartmaya eğilimlidir.