Examples of using "Volontiers" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bunu isteyerek yaptı.
Onu isteyerek yaptı.
O bunu isteyerek yaptı.
O okumayı sever.
Memnuniyetle geleceğim.
Tamamdır. Ne kadar?
Onun önerisini memnuniyetle kabul ettim.
Bir şey içmek hoşuma gidiyor.
O bizim teklifimizi memnuniyetle kabul etti.
Tom çiğ istiridye yemeği seviyor.
Teklifinizi memnuniyetle kabul ediyoruz.
Çok sıcak olmadığı sürece yürürdüm.
Yeni insanlarla tanışmayı pek sevmiyorum.
Tereddütten uzak, isteyerek bana yardım etmeyi önerdi.
Seve seve gelirdi fakat o tatildeydi.
Yaşlı adam abartma eğilimindedir.
O kitapları okumaktan hoşlanır.
Kitap okumayı seviyorum.
O mağazaya alışverişe gitmeyi seviyorum.
- Tabii neden olmasın?
- Tabii, neden olmasın?
Bizimle istediğiniz kadar uzun süre kalabilirsiniz.
Gelmekten memnuniyet duyarım.
O yürümekten hoşlanıyor olmalı.
Tom yapmasını istediğimiz her şeyi isteyerek yaptı.
Seninle seve seve plaja giderdim ama bugün vaktim yok.
- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
Ablam oğluma bakmayı seviyor, ama ben hala onun bezini her zaman değiştirmek zorunda olan biriyim.
- Ben size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Size memnuniyetle yardımcı olurum.
- Memnuniyetle sana yardımcı olacağım.