Translation of "Million" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Million" in a sentence and their turkish translations:

Et 1,8 million d'espèces connues.

bir sistemin parçalarıyız.

Et est-ce qu'un million de sms envoyés à un million de personnes

Milyonlarca kişiye gönderilen milyonlarca mesaj

- Je l'ai vu un million de fois.
- Je l'ai vue un million de fois.

Onu milyonlarca kez gördüm.

Ceci vaut un million de yen.

Bu bir milyon yen değer.

J'aimerais disposer d'un million de dollars.

Keşke bir milyon dolarım olsa.

Fait passer ce nombre à un million.

Milyar burada milyona dönüşüyor.

- Il reçut un million de dollars US en dédommagement.
- Il perçut un dédommagement d'un million de dollars US.

Tazminat olarak bir milyon dolar aldı.

Un million de lemmings ne peut se tromper.

Bir milyon yaban sıçanı hatalı olamaz.

La perte s'élève à un million de dollars.

Kayıp bir milyon doları buluyor.

Leurs pertes ont atteint un million de yens.

- Zararları bir milyon yene ulaştı.
- Onların kaybı bir milyon yene ulaştı.

Un million est un nombre à sept chiffres.

Bir milyon, yedi basamaklı bir sayıdır.

- Si tu disposais d'un million de dollars, que ferais-tu ?
- Si vous disposiez d'un million de dollars, que feriez-vous ?

Bir milyon doların olsa ne yaparsın?

Les données de plus de 1,2 million de forêts

1,2 milyondan fazla ormandan gelen veri ile

Et ils ont créé 1,3 million de nouveaux emplois.

ve 1,3 milyon yeni iş onların sayesinde var.

Mais 1 million de dollars est libéré sous caution

Fakat 1 milyon dolar kefaletle serbest kalıyor

La perte se monte à un million de dollars.

Kayıp 1,000,000 dolara ulaştı.

- Un million de personnes ont perdu la vie pendant la guerre.
- Un million de personnes ont perdu la vie durant la guerre.

Bir milyon kişi savaşta hayatını kaybetti.

Et recouvré plus de 1,5 million de dollars d'argent volé.

1,5 milyon doların üstünde çalıntı para topladı.

Mais un seul arbre peut produire un million de figues.

Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.

Et nous pensons que ce sera dans un million d'années

ve bundan milyon yıl sonra da olacağını düşünüyoruz

Il a fallu coordonner le mouvement d'un demi-million de

Avrupa’da şimdiye kadar görülen en büyük ordu olan yarım milyon

Que ferais-tu, si tu avais un million de dollars ?

Bir milyon doların olsa ne yaparsın?

Si tu avais un million de yens, que ferais-tu?

Bir milyon yen'in olsaydı ne yapardın.

La ville d'Auckland en Nouvelle-Zélande a un million d'habitants.

Auckland'ın bir milyon nüfusu vardır.

Je me suis posé cette question un million de fois.

O soruyu kendime bir milyon kez sordum.

- Je t'ai dit un million de fois de ne pas exagérer.
- Je vous ai dit un million de fois de ne pas exagérer.

Ben sana abartmamanı milyon kez söyledim.

Durant notre courte histoire, nous avons répondu à 1,5 million d'appels.

Kısa zamanımızda 1,5 milyon arama gerçekleştirdik.

Mais le Metropolitan Museum l'a acheté pour 1,2 million de dollars

Ama Metropolitan Müzesi bunu 1.2 milyon dolara satın almıştı

A annoncé qu'il l'avait acheté illégalement pour 1,2 million de dollars

bunu kaçak yollarla 1.2 milyon dolara satın aldığını açıkladı

La banque a prêté 1 million de dollars à la société.

Banka şirkete bir milyon dolar kredi verdi.

Là maintenant, si j'avais un million de yens, j'achèterais une voiture.

- Şimdi 1,000,000 yenim olsa, bir araba alırım.
- Şimdi bir milyon yenim olsa, bir araba alırdım.

Un demi-million d'enfants font encore face à la malnutrition au Niger.

Yarım milyon çocuk Nijer'de hâlâ yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır.

L'un de ses tableaux atteignit plus d'un million de dollars aux enchères.

Onun tablolarından biri, açık artırmada bir milyon dolardan daha fazla getirdi.

À la suite des enquêtes menées dans les roches vieilles d'un million d'années

milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise

Et lui avons dit que ça lui coûterait seulement 1,1 million de dollars.

ve dedik ki "Sayın başkan, bu size sadece 1.1 milyona mal olacak."

En supposant que vous ayez un million de yens, que feriez-vous avec ?

- Diyelim ki bir milyon yenin olsa, onunla ne yaparsın?
- Faraza bir milyon yenin olsa, onunla ne yaparsın?

Une unique mort est une tragédie, un million de morts est une statistique.

Bir kişi ölürse bir trajedi, milyonlarca kişi ölürse bir istatistiktir.

Plus d'un million de tonnes de charbon sont minées chaque jour en Australie.

Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.

Tom a donné, anonymement, un million de dollars à son organisation caritative préférée.

Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.

Ils achètent pour 1,2 million de dollars et ne font que mettre en valeur

1.2 milyon dolara alıyorlar ve sadece sergiliyorlar

L'Allemagne s'attend à recevoir près d'1.5 million de demandeurs d'asile pour cette année.

Almanya bu yıl yaklaşık bir buçuk milyon sığınmacı bekliyor.

Hier, il est arrivé avant qu'il y a mille ans, il y a un million d'années

dünde oldu önce de oldu bin yıl önce de milyon yıl önce de

Dotations d'une valeur de plus d'un million de francs par an - plus que tout autre maréchal.

bağışlar aldı - diğer Mareşallerden daha fazla.

A rapidement amassé l'une des grandes collections d'art en Europe, d'une valeur estimée à 1,5 million de

kısa süre sonra Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan tahmini 1.5 milyon frank

Ses cinq énormes moteurs F1 ont brûlé un demi-million de gallons de kérosène et d' oxygène

Beş devasa F1 motoru , sadece iki buçuk dakikada yarım milyon galon gazyağı ve sıvı

Jusqu'à maintenant, un seul participant a gagné un million de shekels israéliens dans l'émission "Qui veut gagner des millions" en Israël.

İsrail'deki "Kim milyoner olmak ister" yarışmasında şimdiye kadar yalnızca bir katılımcı bir milyon İsrail Şekeli kazanabildi.

Le génocide arménien a causé un total de un million et demi de morts, entre les hommes, les femmes et les enfants.

Ermeni Soykırımı; erkek,kadın ve çocukları da içeren toplam 1,5 milyon ölü bıraktı.