Examples of using "Européens" in a sentence and their turkish translations:
Avrupalılar şarabı seviyor.
Avrupalılara kin ve nefret duymadan
- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.
Avrupalılar soccer'a football diyor.
gerçekten İslamiyeti kirleten Avrupalılar değil
Avrupalılar birşeyleri sonunda aşmışlar
Tom Avrupalılardan kuşkulu.
dramatik bir yükselişe geçtiler.
Avrupa ülkeleri arasında bir anlaşma gerekli.
Üstelik Amerikalı yetkililer ve Avrupalı yetkililer ise şunu söylüyor
Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu.
Avrupalılar dünyanın en büyük alkol tüketicileridir.
İnkalar, Avrupalılardan daha sık banyo oldular.
Avrupalılar yılda ortalama 12.5 litre saf alkol içerler.
Çoğu Avrupalı, bir Japon'u bir Çinli'den ayırt edemez.
Avrupalıların gelişinden önce sarı humma bir sorun değildi.
diğer AB ülkeleriyle uyumlu olarak bordo kırmızıya geçti.
Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.
Bankacılık eğitimi almak için New York'a taşındı . Alman Bankası ve GB Morgan
Fransa'nın Avrupa'nın çoğundan daha yüksek bir doğum oranı var.
sınır çizme anlaşması olan bir dizi güvenlik ve askeri anlaşma imzaladı ve ardından
ancak Avrupa Krallıkları entikalarla ve birbirleriyle yapıyor oldukları savşalarla meşgullerdir
ABD ve Avrupa tarafından verilmiş tozlaştırılmış sütlerden alıyordu. Bu yüzden