Examples of using "Essayant" in a sentence and their turkish translations:
karıncalar düz mantıkla çalışırlar.
neler olduğunu çözmeye çalışıyordum.
Herkes itiyordu, kaçmaya çalışıyordu.
Tom'u Mary'yi kaçırmaya çalışırken gördüm.
Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.
Nefreti anlayıp çözmede
altı aylık bebekler.
Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.
enerjik oğullarımızla baş etme gayreti bizi birbirimize bağladı.
Bir çocuğu kurtarmaya çalışırken neredeyse boğuluyordum.
Nereden geldiğini bulmaya çalıştıklarında ise olası bir kaynak buldular:
Bir televizyonu tamir etmeye çalışmak onu izlemkten daha öğreticidir.
farklı kutuplardaki insanlara bu sorunları ve bir genç olarak
Tom yanan bir binadan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken öldü.
yine çok önemli bir rol oynadı . Adamları geri püskürtüldüğünde Davout onları topladı ve
Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
Ana dilini konuşan biri olarak geçmeye çalışan bir ajan olsan ve o şekilde konuşsan, büyük olasılıkla yakalanırsın.