Examples of using "Mortes" in a sentence and their turkish translations:
Şu çiçekler ölmüş.
Beş kişi öldü.
Tüm bitkilerim öldü.
Kaç tane insan öldü?
Ölü yaprakların düşüşünü izliyordu.
Bitkilerin çoğu öldü.
Onlar ölmüştü.
Onlar öldüler.
Çiçekler susuzluktan soldu.
Annem ve ben kahkahadan ölüyoruz.
Kaldırım dökülen yapraklarla kaplıydı.
Düzensiz ölü yapraklar havuzun üstünde yüzüyordu.
Bir yangında yirmi kişi öldü.
en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü.
fakat yinede ölen karıncayı orada bırakmıyorlar
Bitkiler susuzluktan öldü.
Onların hepsi öldüler.
Salgın hastalık sırasında binlerce insan öldü.
Ölü yapraklar suyun üzerinde yüzüyordu.
Yorgunluktan öldük.
Onlar ölü değil.
Hepsi öldü.
Kaç kişi öldü?
Üç kişi Dan'ın evinde öldürülmüş bulundu.
Lütfen ona kuru yapraklardan kurtulmasını söyle.
Bu pillerin hepsi ölü.
Eksfoliye kremler ölü ya da hasarlı cilt hücrelerini temizler.
Bahçedeki tüm çiçekler susuzluktan öldü.
Gogol neden "Ölü Ruhlar"ın ikinci bölümünü yaktı?
Yarın hepiniz ölebilirsiniz.
Biz henüz ölmedik.
Afrika'da fırtına sebebiyle birçok kişi öldü.
Onlar öldüler.
Biz şimdi ölü gibiyiz.
Titanik battığı zaman kaç kişinin öldüğünü hakkında herhangi bir fikrin var mı?
Onların hepsi öldü.
Ölü olanlar burada olmayacak.
Neredeyse açlıktan ölüyorduk.
Şimdi muhtemelen onların hepsi öldü.
Onlar diğerlerini kurtarmaya çalışırken öldüler.
...temizlikçi balıklar ölü deri ve parazitleri söküyor. Genci, büyük geceye hazırlıyorlar.
Neredeyse açlıktan ölüyorlardı.
Onların ölme nedeni bu mu?
Onlar birbiri ardına öldüler.
Patlamada bir grup insan öldü.
Neredeyse ölüyordun.
Sen ölmüş değilsin.
Henüz ölmedin.
Onlar seni ölü istiyor.
Şimdiye kadar ölmüş olacağını düşündüm.
Eğer onlar doktorun tavsiyesini aldıysa ölmemiş olabilirler.
Şanslısın ki ölmedin.