Examples of using "Poussait" in a sentence and their turkish translations:
Bahçede yetişen bir kiraz vardı.
Tom, annesi için alışveriş sepetini itti.
Herkes itiyordu, kaçmaya çalışıyordu.
Rüzgar kumu sürükledi.
Orada vahşi lavantanın dışında hiçbir şey yetişmiyordu.
İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.
tartışma için yasaklı bir konu olmamasına karar verdik.
Böyle hareketli bir hayat yaşamak için seni etkileyen nedir diye sorduğumda