Examples of using "Dresse" in a sentence and their turkish translations:
Orada yüksek bir bina duruyor.
Tepenin üzerinde duran şu kuleye bak.
Şehir dağın eteğindedir.
Sadık köpek Hachiko'nun heykeli Şibuya İstasyonu önünde duruyor.
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.