Translation of "Dessiner" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Dessiner" in a sentence and their turkish translations:

J'aime dessiner.

- Fotoğraf çekmek istiyorum.
- Resim çizmeyi severim.
- Resim çizmekten hoşlanırım.

J'aimerais dessiner.

Ben resim çizmek istiyorum.

Je voudrais dessiner un arbre.

Bir ağaç çizmek istiyorum.

Je sais qu'il sait dessiner.

Onun resim yapabildiğini biliyorum.

Je ne sais pas dessiner.

Resim yapamam.

- Je vais vous dessiner une carte.
- Je vais dessiner une carte pour toi.

- Senin için bir harita çizeceğim.
- Sizin için bir harita çizeceğim.

Je ne sais pas dessiner d'oiseau.

Bir kuş çizemem.

Pourriez-vous me dessiner un plan ?

Bana bir harita çizer misin?

- Je ne sais pas dessiner un oiseau.
- Je ne sais pas comment dessiner un oiseau.

Nasıl bir kuş resmi yapacağımı bilmiyorum.

- Peux-tu dessiner la structure chimique du phénol ?
- Pouvez-vous dessiner la structure chimique du phénol ?

Fenolün kimyasal yapısını çizebilir misin?

- Il adore dessiner.
- Il adore la peinture.

O resim yapmaya düşkündür.

Dit quand le maître a cessé de dessiner

Ustanın resim çizmeyi bıraktığıda söylenir

Il est en train de dessiner une pomme.

O bir elma çiziyor.

Il m'a fallu quelques heures pour le dessiner.

Onu çizmem birkaç saatimi aldı.

J'ai appris à dessiner en suivant ses cours.

Onun derslerini takip ederek resim yapmayı öğrendim.

Il est en train de dessiner une image.

O bir resim çiziyor.

Crois-le ou pas, je peux vraiment dessiner.

İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.

Je peux te le dessiner si tu le souhaites.

İstiyorsan sana onunla ilgili bir resim çizebilirim.

Je peux dessiner une carte du Brésil à la perfection.

Brezilya'nın mükemmel bir haritasını çizebilirim.

- Peux-tu me le dessiner sur un morceau de papier, s'il te plait ?
- Pouvez-vous me le dessiner sur un morceau de papier, s'il vous plait ?

Benim için bu kağıt üzerine bir eskizini çizebilir misin lütfen?

Comment peux-tu si bien dessiner ? Je n'ai jamais pu faire ça.

Nasıl bu kadar iyi çizebiliyorsun? Ben asla onu yapamadım.

Je ne sais pas dessiner, mais ma sœur est une grande artiste.

Ben resim yapamam ama kız kardeşim büyük bir sanatçıdır.

Je ne sais ni peindre, ni dessiner, ni sculpter, ni faire du patchwork.

Boyama yapamam, çizemem, yontamam hatta dikemem.

Le travail à faire était un enfant ange à dessiner dans le baptême de Jésus.

Yapılacak olan iş İsa'nın Vaftizi tablosunda çizilecek bir melek çocuktu

Les progrès en perspective et en profondeur permettent désormais de dessiner des images plus réalistes

Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu