Examples of using "Arbre" in a sentence and their turkish translations:
Bir ağaç dikin.
O ağaçtan in!
Ben bir ağaç diktim.
O ağaç nedir?
O bir ağaç.
Onu bir ağaca bağladılar.
Bu ağaç kaç yaşında?
Bir ağaca çarptım.
Ben bir ağaçtan düştüm.
bakmamız yeterli olur.
Türbeye, ağaca, oraya, buraya
O ağaca bakıyorsun.
- Bu ağaç uzun.
- Bu ağaç uzundur.
Ben bir ağacı keserek devirdim.
Bu bir ağaç.
Bu güzel bir ağaç.
Ağaç dikiyorum.
Ben, bir ağaç diktim.
Bu ağaca ne denir?
Bir ağaç kestik.
Fırtına bir ağacı devirdi.
Tom bir ağacın altında uyuyakaldı.
O ağaca tırmanabilir misin?
Hiç ağaç devirdin mi?
Çabuk, bu ağacın üzerine tutun.
Tom bir ağacın arkasına saklandı.
Bir ağacın altına sığındık.
Bu ağaç oldukça iyi olabilir.
Bu ne kadar yüksek bir ağaç!
Bir ağaç çizmek istiyorum.
Tom bir ağaca tırmanıyor.
Onu bir ağaca bağla.
Bir ağaç devirdiler.
Bu ağacı keserek devireceğim.
Bir ağacın altına oturdular.
O bir ağacı kesti.
Biz bir ağacı keserek devirdik.
Bu çok uzun bir ağaç.
Bir ağaç bir ormanı saklar.
Bir ağacın arkasına saklandım.
O ağacı diken kişisin.
Araba bir ağaca çarptı.
Çocuk büyük bir ağacın arkasına saklandı.
ya da ağaçta kamp kuracağız.
Bir ağaç kovuğu incelemeye değerdir.
Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.
Sen bir ağacın altına sığındın.
Düşen ağaç yolu tıkadı.
Devrilen bir ağaç yoku kapattı.
Eski bir ağaç gölge sağlar.
Araba bir ağaca çarptı.
Onun arabası bir ağaca çarptı.
Atı o ağaca bağlayın.
Tom bir ağacın arkasında saklanıyordu.
Onun bir ağacı kestiğini gördüm.
- Bu ağaç yaklaşık olarak üç yüz yıllıktır.
- Bu ağaç yaklaşık 300 yaşındadır.
- Bu ağaç meyve vermez.
- Bu ağaç meyve vermiyor.
O, bir ağacın altında oturuyordu.
Bana yardımcı olmak için bu ağaca tırmandığın için teşekkürler.
Bir ağacın gölgesinde dinlendim.
Kedim bir ağaçta sıkıştı.
ve bir tarlanın mülkiyetinde hak iddia eder.
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
Bu ağaç gibi bir şeyi kullanabiliriz.
Bir maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.
Çocuk büyük bir ağacın arkasında saklanıyordu.
Maymun, bir ağaca tırmandı.
Bir ağaç meyvesinden tanınır.
O, köpeği bir ağaca bağladı.
Ayılar ağaca tırmanabilir.
Rüzgar bu ağacı devirdi.
Bu ağacın kökleri derinlere uzanıyor.
Şu ağacın gölgesinde oturalım.
Bu ağaç benden daha yaşlı.
Tom bir ağacın gölgesinde dinleniyor.
Çadırımızı büyük bir ağacın gölgesi altına kurduk.
Bu ağaç harika bir gözlem noktası.
ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.
Kırk Meyve Ağacı için kırk sayısını seçtim
Newton bir elmanın ağaçtan düştüğünü gördü.
Tom yüksek ağaca tırmanmaya çalıştı.
Bir ağacı meyveleri ile değerlendirmelisin.
O, bahçesindeki bir ağacı kesti.
Bahçesindeki bir ağacı kesti.
Ağacın arkasından bir kadın çıktı.
Yaşlı ağacı başka bir yere ekmek zordur.
Ağacımda birkaç çiçek var ama onun meyvesi yok.
Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür.
Bu ağaç, o arabadan daha yaşlı.
Hırsızı bir ağaca bağladılar.
Yakında Noel ağacımızı alacağız.