Examples of using "D'éviter" in a sentence and their turkish translations:
Abur cuburdan kaçınmaya çalışın.
Sorudan kaçınmayı kes.
Kötü şirketten kaçınmaya çalışın.
Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
hastalıkları önleme, zayıf düşüren rahatsızlıkları iyileştirme,
Trafikten kaçma sanatında da ustalaşmalılar.
Stresten kaçınmak gereklidir.
CQ: Çift partili arkadaşlığımızı
ve bu gruplarla sosyal etkileşime girmekten kaçınma vardı.
ancak östrojeni bastıracak şeylerden kaçınmak da bir o kadar önemli,
Bugün Tom'dan uzak dursan iyi olur. Bu sabah yatağın ters tarafından kalkmış.
Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir.
Onlar yağmurdan kaçınmak için mağazanın önündeki gölgeliğin altında durdular.
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
Yunanistan mali sisteminin çökmesini önlemek için radikal tedbirler alıyor.
Sağlıklı kalmanın tek yolu telaffuz edilemeyen maddelerden yapılmış bir yiyeceği yemekten kaçınmaktır.