Examples of using "Crié" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bağırdı.
Ben çığlık attım.
Tom bağırdı.
- Ben yardım için bağırdım.
- Yardım çığlığı attım.
Ben bağırmadım.
Tom'a bağırdım.
O, yardım için bağırdı.
O çığlık attı.
O, ona bağırdı.
Ona bağırdım.
O ona bağırdı.
Birisi onun ismini bağırdı.
Tom'a bağırdık.
Ama eğer Abby'ye bağırsaydım
Çocuklar sevinçle bağırdı.
Çocuk "Dikkat et, bir yılan!" diye bağırdı.
Sana bağırdığım için özür dilerim.
Tom yüksek sesle çığlık attı.
Bebek bütün gece çığlık attı.
Dikkatli olması için ona bağırdı.
O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi.
Ben sana haykırdım, sesimi duy.
Biri feryat etti.
Çığlık attım ama kimse beni duyamadı.
Tom Mary'nin ona bağırdığını söyledi.
Boğulan adam yardım için bağırdı.
Onlara bağırdığım için üzgünüm.
Yanni bağırdı.
Çünkü çıkardığımda çığlık attın
ve yanında oturan kişiye bağırmıştı.
O, yardım için çığlık attı.
O sinirlendi ve bana bağırdı.
Bir yılan gördüğünde çığlık attı.
Herkes çığlık attı.
Tom bağırdı.
Bağırmaktan sesleri kısıldı.
Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,
daha fazla dayanamayıp çığlık atarak uçaktan indi
Sana bağırdığım için üzgünüm.
bunun asıl bağırılması gereken yer Türk Tarih Kurumudur
Tom çığlık atmadı.
sen daha yüksek sesle bağırdın. Aşağı inmeye ve asansörün elektriği kestiğini görmeye çalışıyorsunuz.
O yardım için bağırdı ama hiç kimse gelmedi.
Tom sesi çıktığı kadar çığlık attı.