Examples of using "Convaincue" in a sentence and their turkish translations:
İkna oldun mu?
Sen din değiştirmeyi vaaz ediyorsun.
Buna tamamen ikna oldum.
Buna hiç ikna olmuş değilim.
Onun suçlu olduğuna ikna edildim.
Benim masumiyetime ikna oldu.
Onu evde olmaya ikna ettim.
O, neredeyse beni ikna etti.
O, neredeyse beni ikna etti.
İkna olmadınız mı?
Neredeyse beni ikna ediyordun.
Bu tartışma beni ikna etti.
Onu onunla evlenmeye ikna ettim.
- Peki, beni ikna ettin.
- Peki, beni ikna ettiniz.
Ben ikna oldum.
Onun hakkında ikna olmadım.
İkna olmuş değilim.
Bir şeylerin daha iyiye gideceğine ikna oldum.
O, Pierre'in itiraf etmek istediğinden daha fazlasını bildiğine ikna olmuştu.
Bu kadar ikna edilmedim.
Çok ikna olmadım.
Hala ikna olmadınız mı?
İkna olmuş gibi gelmiyorsun.
İkna olmuş görünmüyorsunuz.
Tom'un masum olduğuna eminim.
Hiç de ikna olmadım.
Onun hakkında tamamen ikna olmadım.
Koroya vaaz veriyorsun.
Senin cevabından sonra ikna oldum, Rusya'da çok fazla zeki insan var!
Rahatına bakması için onu ikna ettim.
Tom ikna olmuş görünmediğimi söyledi.
Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.
Doğruyu söylediğine ikna olmuş değilim.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
Tamamen ikna olmuş görünmüyorsun.
Bunun yalnızca bir yanlış anlama olduğuna eminim.