Translation of "Balader" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Balader" in a sentence and their turkish translations:

- Elle l'envoya promener.
- Elle l'a envoyé promener.
- Elle l'envoya balader.
- Elle l'a envoyé balader.

Onu başından savdı.

Mon père est trop occupé pour aller se balader.

Babam o kadar meşgul ki yürüyüşe bile çıkamıyor.

Je suis en train de me balader à vélo.

Dışarıda bisikletime biniyorum.

Tu ferais mieux de ne pas te balader par ici tout seul.

Buralarda tek başına dolaşmasan iyi olur.