Examples of using "Attendant" in a sentence and their turkish translations:
tıbbi yardım alana dek
Bu arada, bizimle kalabilirsin.
Gelgitin yön değiştirmesini beklerlerken...
Bu arada ne yapmalıyım?
Adam ambulans beklerken öldü.
Bir otobüs beklerken, arkadaşımla buluştum.
O zamana dek... ...annelerine bağımlılar.
O zamana kadar ne yaparım?
Eski Roma'da kadın bekarken babasına
Otobüs beklerken arkadaşıma rastladım.
Beklerken biraz ekmek alabilir miyim?
ve artık buraya sığınıp güneşin tam olarak batmasını bekleyebiliriz.
Treni beklerken platformda ileri geri yürüdü.
Beklerken bir içki iç.
O iki saat içinde dönecek. Bu arada akşam yemeği hazırlayalım.
O, randevusunun çıkmasını beklerken bir dergi okumuştu.
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
Günbegün köpek, sahibini istasyonun önünde bekleyerek oturdu.
toplam iki virgül yedi milyar dolar değerinde.
- Kar durana kadar burada kalabilirsin.
- Kar dinene kadar burada kalabilirsiniz.
Bir barda bir taburede oturan denizci çırağı balık ve cips sepetini beklerken bir bira ısmarladı.
Seni beklerken, yarım şişe şarapla sarhoş oldum bile.