Translation of "Ami" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Ami" in a sentence and their turkish translations:

C’est un ami d’un ami.

O bir arkadaşın arkadaşıdır.

Tom est un ami d'un ami.

Tom bir arkadaşın bir arkadaşı.

- Il est ton ami.
- Il est votre ami.
- C'est votre ami.

O senin arkadaşın.

- Il est mon ami.
- C’est mon ami.

O benim arkadaşım.

L'ami d'un ami est aussi un ami.

Arkadaşın arkadaşı da arkadaştır.

L'ennemi de ton ami est ton ami.

Dostunun düşmanı, senin dostundur.

- Il est son ami.
- C'est son ami.

O, onun arkadaşıdır.

- Tom est ton ami.
- Tom est votre ami.

Tom senin arkadaşın.

- Un ami dans le besoin, est un ami quand même.
- Un ami dans le besoin est vraiment un ami.

- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.

Mon cher ami !

Benim canım arkadaşım!

C'est mon ami.

Bu benim arkadaşım.

Merci mon ami.

Teşekkür ederim arkadaşım.

J'ai un ami.

Bir arkadaşım var.

J'attends un ami.

Bir arkadaşı bekliyorum.

J'attends mon ami.

Arkadaşımı bekliyorum.

Mon ami pleure.

Arkadaşım ağlıyor.

- C'est mon meilleur ami.
- Il est mon meilleur ami.

O benim en iyi arkadaşım.

- C'est un ami très proche.
- C'est mon ami intime.

- O benim yakın arkadaşım
- O benim yakın arkadaşım.

- Il était mon seul ami.
- C'était mon seul ami.

O benim tek arkadaşımdı.

- Il fut mon meilleur ami.
- Il a été mon meilleur ami.
- Il était mon meilleur ami.

O en iyi arkadaşımdı.

- Mon ami parle beaucoup.
- Mon ami est une personne bavarde.

Arkadaşım konuşkan biridir.

- Je suis ton meilleur ami.
- Je suis votre meilleur ami.

Senin en iyi arkadaşım.

- Ton ami parle l'espéranto ?
- Votre ami parle-t-il l'espéranto ?

Arkadaşın Esperanto konuşuyor mu?

- Je cherche un ami à moi.
- Je cherche un ami.

Bir arkadaşımı arıyorum.

- Nous avons un ami commun.
- On a un ami commun.

Ortak bir arkadaşımız var.

- Vous avez besoin d'un ami.
- Tu as besoin d'un ami.

Bir arkadaşa ihtiyacın var.

La meilleure façon d'avoir un ami est d'être un ami.

Bir arkadaşa sahip olmanın en iyi yolu bir arkadaş olmaktır.

Bob est mon ami.

Bob benim arkadaşım.

Il était mon ami.

O arkadaşımdı.

C'est mon nouvel ami.

O benim yeni arkadaşım.

D'où vient ton ami ?

Arkadaşınız nerelidir?

J’ai rencontré ton ami.

Ben senin arkadaşınla buluştum.

Il est mon ami.

O benim arkadaşım.

Il n'a aucun ami.

Onun hiç arkadaşı yoktur.

C'est pour mon ami.

Bu, arkadaşım için.

J'aimerais être ton ami.

Arkadaşın olmak istiyorum.

J'ai rencontré un ami.

Bir arkadaşa rastladım.

C'est mon vieil ami.

O benim eski arkadaşım.

Nous cherchons un ami.

Bir arkadaş arıyoruz.

Je veux un ami.

Bir arkadaşımın olmasını istiyorum.

Tom est mon ami.

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.

Il est son ami.

O, onun arkadaşıdır.

C'est un véritable ami.

O gerçek bir dost.

Tu es mon ami.

Benim arkadaşımsın.

Tom est ton ami.

Tom senin arkadaşın.

Ce n'est qu'un ami.

O sadece bir arkadaş.

J'attends juste un ami.

Sadece bir arkadaşı bekliyorum.

C'est un ami d'enfance.

O, bir çocukluk arkadaşıdır.

Je n'ai aucun ami.

Hiç arkadaşım yok.

Tom était un ami.

Tom bir arkadaştı.

J'ai un ami équatorien.

Ekvadorlu bir arkadaşım var.

Tu es un ami.

Sen bir arkadaşsın.

Tom est un ami.

Tom bir dost.

Tom est notre ami.

Tom bizim arkadaşımız.

J'ai amené un ami.

Bir arkadaş getirdim.

J'ai besoin d'un ami.

Bir arkadaşa ihtiyacım var.

Es-tu mon ami ?

Arkadaşım mısın?

J'ai percuté mon ami.

Arkadaşıma rastladım.

Mon ami est Indien.

Arkadaşım Hintlidir.

Aucun ami n'est venu.

Hiçbir arkadaş gelmedi.

Tom attend son ami.

Tom arkadaşını bekliyor.

Jim semble connaître l'art de faire ami-ami avec les filles.

Jim kızlarla arkadaşlık yapma sanatını biliyor gibi görünüyor.

- Amène ton ami.
- Amène ton amie.
- Amenez votre ami.
- Amenez votre amie.

Arkadaşını yanında getir.

- Pourquoi tripotes-tu mon petit ami ?
- Pourquoi tripotez-vous mon petit ami ?

Neden erkek arkadaşıma dokunuyorsun?

- Ton petit ami a l'air mignon.
- Votre petit ami a l'air mignon.

Senin erkek arkadaşın sevimli görünüyor.

- C'était mon meilleur ami au collège.
- C'était mon meilleur ami au lycée.

O, lisede en iyi arkadaşımdı.

- C'est mon ami. Le connaissez-vous ?
- C'est mon ami. Le connais-tu ?

O benim arkadaşım. Onu tanıyor musun?

- S'il te plaît, sois mon ami.
- S'il vous plaît, soyez mon ami.

Lütfen benim arkadaşım ol.

- Pouvez-vous me présenter votre ami ?
- Peux-tu me présenter ton ami ?

Beni arkadaşınla tanıştırır mısın?

Et la mort d'un ami.

ve arkadaşımı kaybetmekle başladı.

Votre monde ravage votre ami

dünyanı kasıp kavuruyor arkadaş

Bill est mon meilleur ami.

- Bill benim en iyi arkadaşımdır.
- Bil benim en iyi arkadaşımdır.
- Bill benim en iyi arkadaşım.

Son ami est un chanteur.

Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.

Jean est mon meilleur ami.

John benim en iyi arkadaşımdır.

Tom veut être ton ami.

Tom senin arkadaşın olmak istiyor.

Tom était mon petit-ami.

Tom benim erkek arkadaşımdı.

J'ai un ami en Angleterre.

İngiltere'de bir arkadaşım var.

Je travaille avec ton ami.

Arkadaşınla çalışıyorum.