Examples of using "Arrivées" in a sentence and their turkish translations:
Zamanında vardınız.
Arabayla geldik.
Arabayla geldiler.
Mallar dün geldi.
Oraya benden önce geldiler.
Sen onlardan önce oraya vardın.
Geldiler mi?
Misafirlerimiz vardılar.
Onlar oraya senden önce geldiler.
Arabayla geldiniz.
Arabalar birbiri ardına oraya vardılar.
Ama kısa süre sonra durumu değiştiren haberler geldi kafasına.
Onlar henüz varmış olmayacak.
Onlar geldiler.
Niemen Nehri'ni Haziran ayında geçtiğinde, askerleri o kadar iyi ortaya çıktı
Çok geç kaldık.
Siz buraya bizden önce geldiniz.
Biz biraz geç vardık.
Biz iki gün önce vardık.
Biz üç gün önce geldik.
Onlar otele vardılar.
Onlar çok kısa sürede geldi.
Çok geç geldik. Yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Biz biraz geç kaldık.
Biz ofise zamanında vardık.
Ne zaman geldin? Bugün mü geldin?
Vardığımız gün bir tatildi.
Buraya çok erken geldin.
Bir süre yürüdükten sonra göle vardık.
Onlar dağın eteğine geldiler.
- Boston'a ne zaman ulaştın?
- Boston'a ne zaman geldin?
- Oraya saat kaçta vardınız?
- Oraya ne zaman vardın?
Buraya nasıl bu kadar çabuk geldin?
Nasıl benden önce buraya geldin?
Acele etmene gerek yoktu; çok erken vardın.
Geç geldiğin için ondan özür dilemelisin.