Translation of "Affirmé" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Affirmé" in a sentence and their turkish translations:

De nombreuses personnes ont affirmé

Bir çoğunuz,

Elle a affirmé qu'elle avait raison.

O, haklı olduğunu iddia etti.

Il a affirmé clairement qu'il était satisfait.

Açıkça memnun olduğunu doğruladı.

Tom a affirmé avoir vu un OVNI.

- Tom UFO gördüğünü onayladı.
- Tom UFO gördüğünü doğruladı.

Tout le monde a affirmé que c'était totalement normal.

Herkes durumun normal olduğuna karar kılmıştı.

- Ils affirmèrent que c'était vrai.
- Elles affirmèrent que c'était vrai.
- Ils ont affirmé que c'était vrai.
- Elles ont affirmé que c'était vrai.

Onlar onun doğru olduğunu iddia ettiler.

Seuls 7 ont affirmé pouvoir parler une autre langue très bien,

sadece 7'si bir başka dili çok iyi konuşabildiğini söyledi.

C'est ce que je vous ai affirmé mais c'était un mensonge.

Üç fikrim olduğunu söylerken yalan söylemiştim.

Ainsi je me suis affirmé transgenre et j'ai perdu tous mes emplois.

Trans kadın kimliğimle yaşamaya başladım ve bütün işlerimden oldum.

Un de mes amis m'a alors affirmé que je ferais un super astronaute.

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

Au cours des décennies suivantes, Venise a affirmé son indépendance de l'empire byzantin…

Takip eden yıllarda Venedik, Bizans İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazandı.

Mary a affirmé qu'elle avait reçu ce sac à main de son mari.

Mary el çantasının kocasından bir hediye olduğunu iddia etti.

- Il a exprimé sa volonté d'arrêter la cigarette.
- Il a affirmé vouloir arrêter la cigarette.

O, sigarayı bırakmak için söz verdi.

Linda a affirmé qu'elle était enceinte afin de forcer Dan à la demander en mariage.

Linda, Dan'ı evliliğe zorlamak için hamile olduğunu iddia etti.