Examples of using "Clairement" in a sentence and their turkish translations:
Açıkça!
Açıkça söyleyin.
- Açıkça konuşun.
- Açık konuş.
Sen açıkça hatalıydın.
Bu açıkça en iyisi.
Fikrini açıkça sun.
çok net bir şekilde evet
Adresi düzgün yaz!
Bu açıkça kaçınılmaz.
Açıkçası, o bir hataydı.
Açıkça düşünmüyorsun.
Tom açıkçası bir aptal.
Şimdi onu çok açıkça görüyorum
Artık çok açık görebiliyorum
O, kendini açıkça ifade etti.
Ben her şeyi açıkça duydum.
Açıkçası bu bir dolandırıcılık.
Tom açıkça kayıp.
Bunun bir yalan olduğu açık.
Fikrini açıkça ifade et.
Bunun sahte olduğu çok belli.
Elinizden geldiği kadar kendinizi açık biçimde ifade edin.
Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.
Biyolüminansı çok net görebilirler.
O, samimi olarak suçunu itiraf etti.
Gerçekten kendinizi oldukça açık ifade ettiniz.
Açıkçası, oldukça özelleştirilmiş bir araç.
göbeklitepe hakkında daha net konuşabilmek için
Mümkün olduğu kadar açıkça kendini ifade et.
Fikirlerini açıkça ortaya koydun.
Torajiro bana âşık olduğunu açıkladı.
Açıkça konu o değildi.
Açıkça bir sorun var.
Bu kelime açıkça Cermen kökenlidir.
Vicky oldukça sorunlu bir çocuktu.
Yüksek sesle konuş ki herkes seni duyabilsin.
Onun kastettiğini açıkça kavradı.
Onu yeterince açık söylediğimi tahmin ediyorum.
Birisi açıkça yalan söylüyor.
Bu hikaye açıkça hiçbir türe ait değil.
Tom açıkça orada olmak istemiyor.
Gerçeği mümkün olduğunca açık şekilde açıkla.
O açıkça yalan söylüyor.
O açıkça yalan söylüyor.
Açık ki, en önemli nokta budur.
O günü açık bir biçimde hatırlıyorum.
Açıkça memnun olduğunu doğruladı.
Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
O, onunla evlenmek istediğini açıkça belirtti.
Tom ne istediğini oldukça netleştirdi.
O, üniversiteye gitmek istediğini açıkça ortaya koydu.
Yapmamız gereken benim için oldukça açık.
açık bir şekilde hastaların krallığına ait değildim artık.
Lütfen mümkün olduğunca açık konuşun.
- Yavaş yavaş ve net bir şekilde konuşun.
- Yavaş ve tane tane konuş.
Onu daha açık bir şekilde çeviremezdi.
Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.
Yıldızlar, bu bölgede açık bir şekilde görülebilir.
O her şeyi örnek göstererek oldukça açık bir şekilde açıkladı.
o okul sistemi içinde gerçekleri öğrenmenin ne anlamı var ki?
Sanırım onu yeterince açık söylemedim.
Bazen görüşlerini ifade etmekte sorun yaşadı.
Tom Mary'yi çok sevmediğini açıklığa kavuşturdu.
Profesör, çalışmasının konusunu kısa ve açık bir biçimde anlattı.
Olayı sanki daha dün olmuş gibi net hatırlıyorum.
Tom ne yapmamızı beklediğini oldukça netleştirdi.
O, konuyu açıkça belirtmiştir.
Kendini açıkça ifade et ve diğerlerini kendini dinletebilmek için yüksek sesle konuş.
O, toplantı için onu zamanında yapamadığını açıkladı.
Yüksek sesle konuşmak zorunda değilsin. Seni çok net şekilde duyabiliyorum.
Ve bu da bu şirketlere sürekli inovasyon yapmaları için en büyük teşvik
Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
- Açıkçası yanılıyorsun.
- Belli ki yanılıyorsun.