Examples of using "Vrai" in a sentence and their turkish translations:
Bu çok gerçek.
Hepsi doğru.
Ne yazık ki doğru.
O da doğru.
O doğru değil.
Bu doğru.
O, doğru mudur?
Doğru değil mi?
Doğru mudur?
Onun doğru olmadığı doğru mu?
Bu doğru değil.
O, gerçek bir ayyaştı.
Onun gerçek olduğu ortaya çıktı.
O doğru mu?
Hiç de öyle değil.
Gerçekten öyle oluyor.
öyle mi yani?
Onun konuşması doğrudur.
Bu çok doğru!
- Bu ne yazık ki doğrudur.
- Maalesef doğru.
Harika, değil mi?
Romantik, değil mi?
Gerçeği söylüyor musun?
O muhtemelen doğru.
Tersi doğru görünüyor.
Onun hepsi doğru.
Bu yeterince doğru.
Evet, doğru!
Bu yüzden doğruydu!
Bu doğru olabilir.
Ne yazık ki, o doğru.
Bu bir bakıma doğrudur.
- Bu doğru olamaz.
- O doğru olamaz.
Onlar onun doğru olduğunu iddia ettiler.
Eğlendik, değil mi?
Bu gerçek olamaz.
- Bu doğru olamaz.
- O doğru olamaz.
Bu gerçek aşktır.
Bu bir bakıma doğrudur.
Onun gerçek adı Lisa'dır.
Korkuyorsun, değil mi?
Sanırım doğru.
- Onun gerçek adını kullanma.
- Onun gerçek adını kullanmayın.
Beni unuttun, değil mi?
Bu elmas gerçek mi?
Gerçek adını kullanma.
- Bu doğru olamaz.
- O, doğru olamaz.
- Bu doğru olamaz.
- Bu gerçek olamaz.
Bunun doğru olup olmadığını bilmiyorum.
Sahiden.
Bu da yanlış.
gerçek, çantanı toplayıp çık tarzı bir seyahate.
Tam bir akşam yemeği yani.
bana doğru gelmedi.
Bu ciddi bir problemdi.
O doğru olmak zorundadır.
Onun doğru olup olmadığını soralım.
İşin aslın bakarsan, o doğrudur.
Benim bir tek yumurta ikizim var.
Bu doğru olabilir.
Bu doğru değil mi?
O gerçek bir beyefendidir.
O erkek bir adam.
O gerçek olabilir.
- O da doğru.
- O da doğrudur.
O gerçek bir karakter.
John " Bu doğru"diye konuştu.
Onun tadı çok iyi, değil mi?
Sanırım o doğru.
Umarım doğrudur.
Bu gerçek bir çirkin kız.
Oh evet, o doğru.
O gerçek şey değil.
Ne! Bu doğru mu?
Bu muhtemelen doğru.
Bu doğru değil!
Keşke o doğru olsa!
Bunu deneyeceksin, değil mi?
Tam tersi doğru.