Examples of using "Työn" in a sentence and their turkish translations:
Ben işi alıyorum.
- Ne zaman işe başlıyorsun?
- Ne zaman işe başlıyorsunuz?
O bir iş buldu.
Biz yakında çalışmaya başlayacağız.
Şirkette geçici bir işim var.
Tom işi aldı.
Sen işi aldın.
Ben bütün işi kendim yaptım.
İşi rızam olmadan yaptım.
İşi zamanında bitirtebilecek misin?
Bu işi sana bırakacağım.
Tom bir iş buldu.
Kış, işin zor kısmını halletmiştir.
Bu işi kim yapabilir?
Tom işi bitirebilir.
Hâlâ onun üzerinde çalışıyorum.
İş yarın hazır olmalı.
Tom iş için tek adaydı.
Tom işi tek başına bitirdi.
Onlar işçilerine düzenli istihdamı garantiledi.
İşi yapmanıza yardım etmeme izin verin.
Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
Gelecek hafta yeni bir işe başlayacağım.
- Tom daha stressiz bir iş bulmak istiyor.
- Tom daha az stresli bir iş bulmak istiyor.
İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
İş yarına kadar tamamlanmalı.
Ben bir iş buldum.
Tom bu işi bırakmamı istedi.
Benim bir işim var.
İşi bitirmek için elinden geleni yapacak.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
İşi bir günde yapmayı imkansız buldum.
işi Kristen yapıyor ama uzman doktor onu yönlendiriyor.
O, işi muhtemelen yarına kadar bitirecektir.
Onun işe girdiği yılı hatırlıyorum.
Başka iş istemiyorum.
Boston'da bir iş bulmanın kolay olacağını düşünüyor musun?
Tom, iyi bir iş bulacak kadar şanslıydı.
Bana yardımcı olsaydın, işi başarabilirdim.
- Harika bir iş yaptın.
- İnanılmaz bir iş yaptın.
Tom iş için oraya gittiğini söyledi.
Tom işi zamanında yaptırmak için çok çalıştı.
Bana yardım etmen şartıyla işi kabul ederim.
Bu işi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
Tom çok yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.
Tom Mary'ye bir iş teklif etti ve o kabul etti.
Tom yapması gereken işi daha önce bitirdi.
Daha iyi bir iş bulmamı istiyorsun, ancak bulabileceğimi sanmıyorum.
Tom'un iş bulup bulmadığından haberin var mı?
Şimdi işe geri gitmeliyim.