Translation of "Otti" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Otti" in a sentence and their turkish translations:

- Tom otti rahat.
- Tomi otti rahat.
- Tomi otti ne rahat.

Tom parayı aldı.

- Tomi otti kissanpennusta kuvan.
- Tomi otti kissanpennusta valokuvan.

- Tom yavru kedinin fotoğrafını çekti.
- Tom kedi yavrusunun bir resmini çekti.

Tom otti riskejä.

Tom risk aldı.

Tom otti kopion.

Tom bir kopya yaptı.

- Tomi otti askeleen taaksepäin.
- Tomi otti askeleen taakse päin.
- Tomi otti yhden askeleen taaksepäin.
- Tomi otti yhden askeleen taakse päin.

Tom geriye bir adım attı.

- Tomi otti naamion pois kasvoiltaan.
- Tomi otti naamion pois naamaltaan.
- Tomi otti maskin pois naamaltaan.

Tom maskeyi yüzünden çıkardı.

Hän otti viikon vapaata.

O bir hafta izin aldı.

Mayuko otti haukun omenastani.

Mayuko benim elmamdan bir ısırık aldı.

Hän otti uutiset tyynesti.

O haberi sakin bir şekilde aldı.

Tom otti vastaan työn.

Tom işi aldı.

Hän otti takin yltään.

O paltosunu çıkardı.

Hän otti kolikon taskustaan.

O, cebinden bir madeni para çıkardı.

Tom otti esiin iPhonensa.

Tom, iPhone'unu çıkardı.

Hän otti hyllystä kirjan.

Raftan bir kitap indirdi.

Hän otti taskustaan jotain.

Cebinden bir şey çıkardı.

Tom otti kiinni laukustaan.

Tom onun çantasını tuttu.

Tom otti lukulasinsa pois.

Tom okuma gözlüğünü çıkardı.

Tom otti omenan hedelmämaljasta.

Tom meyve kâsesinden bir elma aldı.

Hän otti yliannostuksen heroiinia.

O aşırı dozda eroin aldı.

Tom otti suuren riskin.

Tom büyük bir risk aldı.

Mari otti korvakorunsa pois.

Mary küpelerini çıkardı.

Tomi otti appelisiinimehun jääkaapista.

Tom portakal suyunu buzdolabından çıkardı.

Hän otti hiiren kiinni.

Bir fare yakaladı.

Tomi otti pois kuulokkeensa.

Tom Kulaklıklarını çıkardı.

Joku toinen otti matkalaukkuni.

Bavulumu başka biri aldı.

Tom otti kolme unilääkettä.

Tom üç tane uyku hapı aldı.

Valokuvaaja otti kuvan talostani.

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

Mary otti pois mekkonsa.

Mary elbisesinin çıkardı.

Joni otti taskustaan avaimen.

John cebinden bir anahtar çıkardı.

Hän otti sen kirjaimellisesti.

O kelimeyi bire bir çevirdi.

Tom otti aurinkoa laiturilla.

Tom iskelede güneş banyosu yapıyordu.

- Se oli Tomi, joka tämän kuvan otti.
- Tomihan tämän kuvan otti.

Bu resmi çeken kişi Tom'du.

Hän otti esiin joitakin kolikoita.

O biraz para çıkardı.

Missä hän otti tämän kuvan?

O bu resmi nerede çekti?

Hän otti pilan mukaan ohjelmistoonsa.

O, repertuvarına fıkra kattı.

Tomi otti ison kulauksen juomastaan.

Tom içkisinden büyük bir yudum aldı.

Tomi otti tyynyliinan pois tyynystä.

Tom yastıktan yastık kılıfını çıkardı.

Tom otti viidentoista minuutin tauon.

Tom on beş dakikalık bir mola aldı.

Tom otti lihaveitsen ulos pöytälaatikosta.

Tom çekmeceden bir kasap bıçağı çıkardı.

Tom otti paljon valokuvia Bostonissa.

Tom Boston'da bir sürü fotoğraf çekti.

Tom otti iPhonensa ulos takintaskustaan.

Tom iPhonunu ceketinin cebinden çıkardı.

Tom otti haltuunsa perheen yrityksen.

Tom aile şirketini devraldı.

Mari otti keksit ulos uunista.

Mary kurabiyeleri fırından çıkardı.

Tomi otti itsestään kuvan iPhonella.

Tom iPhone'u ile kendinin bir resmini çekti.

Tom otti Marista kuvan iPhonellaan.

Tom iPhonu ile Mary'nin fotoğrafını çekti.

Tom otti askeleen kohti Maria.

Tom Mary'ye doğru bir adım attı.

Hän otti lompakon takin povitaskusta.

O iç ceket cebinden cüzdanını çıkardı.

Poliisi otti varasta käsivarresta kiinni.

Polis, hırsızı kolundan yakaladı.

Mary otti munat ulos yksi kerrallaan.

Mary yumurtaları tek tek çıkardı.

Kuulitko muuten, että Mari otti lopputilin?

Bu arada, Mary'nin işinden ayrıldığını duydun mu?

Isä otti minut joskus mukaansa toimistoonsa.

Babam bazen beni ofisine götürüyordu.

Marin paras ystävä otti brasilialaisen vahauksen.

Mary'nin en yakın arkadaşı bir Brezilya bikini ağdası aldı.

Tom otti tyttöystävänsä nimen tatuointina käsivarteensa.

Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı.

Tom otti kännykkänsä ja soitti apua.

Tom cep telefonunu çıkarıp yardım çağırdı.

Tom otti hatun päästään ja kumarsi.

Tom şapkasını çıkardı ve başını eğerek selam verdi.

Kuningas Yrjö otti siirtokunnan haltuunsa 1752.

Kral George 1752'de koloninin kontrolünü aldı.

- Lääkäri tunnusteli pulssiani.
- Lääkäri otti pulssini.

- Doktor nabzımı ölçtü.
- Doktor nabzıma baktı.

Tom otti paitansa taskusta taitellun paperin.

Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.

Marilla otti kynttilän ja tutki kellarin.

Marilla bir mum aldı ve kileri araştırdı.

- Tomi avasi jääkaapin ja otti maidon sieltä.
- Tomi avasi jääkaapin ja otti sen maidon sieltä.

Tom buzdolabını açtı ve süt çıkardı.

- Hän hyväksyi lahjani.
- Hän otti vastaan lahjani.

O, benim hediyemi kabul etti.

Hallitus otti käyttöön kovat keinot inflaation taltuttamiseksi.

Hükümet enflasyonla mücadele etmek için güçlü önlemleri benimsedi.

Hän avasi kukkaronsa ja otti esiin shekkivihkon.

Cüzdanını açtı ve çek defterini çıkardı.

Tomi aukaisi uunin ja otti ulos kakun.

Tom fırını açtı ve keki çıkardı.

Tomi otti tyynyn ja heitti sillä Maria.

Tom bir yastık aldı ve onu Mary'ye fırlattı.

Tom kurotti pöytälaatikkoonsa ja otti esiin lääkepullon.

Tom masasının çekmecesine uzandı ve bir ilaç şişesi çıkardı.

Mary otti avaimensa käsilaukustaan ja avasi oven.

Mary çantasından anahtarını aldı ve kapıyı açtı.

Tom otti kirsikkapuun alla seisovasta Marista kuvan.

Tom, Mary'nin kiraz ağacının altında dururken bir fotoğrafını çekti.

- Tom erosi Marysta.
- Tom otti eron Marysta.

Tom, Mary'yi boşadı.

Halattuaan Tomia Mari otti matkalaukkunsa ja lähti.

Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.

Tomin viisaudenhampaat otti pois 24-vuotias hammaslääkäri.

Tom'un yirmilik dişleri yirmi dört yaşında diş hekimi tarafından çekildi.

Tomi otti herkullisen näköisen pitsan pois uunista.

Tom fırından bir lezzetli-görünümlü bir pizza çıkardı.

Tom avasi arkun sorkkaraudalla ja otti ulos dynamiittipötkön.

Tom levyeyle sandığı açtı ve bir dinamit lokumu çıkardı.

- Hän otti yliannostuksen heroiinia.
- Hän veti yliannostuksen hepoa.

- O aşırı dozda eroin aldı.
- O fazla miktarda eroin aldı.

Tom otti kuvan itsestään ja lähetti sen tyttöystävälleen.

Tom kendi resmini çekti ve onu kız arkadaşına gönderdi.

Mary otti kuvan itsestään ja lähetti sen Tomille.

Mary kendi resmini çekti ve onu Tom'a gönderdi.

- Tomi otti tekoparran pois kasvoiltaan.
- Tom irrotti tekopartansa.

Tom sahte sakalını çıkardı.

Tomi otti kuvan koirastaan ja lähetti sen Marille.

Tom köpeğinin bir resmini çekti ve onu Mary'ye gönderdi.

Tomi kiipesi ylös tikapuita ja otti omenan puusta.

Tom merdivene tırmandı ve ağaçtan bir elma kopardı.

Tomi laski lusikkansa pöydälle ja otti haarukan käteensä.

Tom kaşığını yere koydu ve bir çatal aldı.

- Tom otti sukat pois jalasta.
- Tom riisui sukkansa.

Tom çoraplarını çıkardı.

Tom otti takkinsa ripustimesta ja pani sen päälleen.

Tom ceketini askıdan aldı ve onu giydi.

Tom otti takkinsa kaapista ja laittoi sen päälleen.

Tom ceketini dolaptan aldı ve onu giydi.

- Hän riisui silmälasinsa.
- Hän otti silmälasit pois päästään.

O, gözlüğünü çıkardı.

- Tom otti hatun pois päästään.
- Tom riisui lakkinsa.

Tom şapkasını çıkardı.

Tom otti vähän rahaa taskustaan ja laittoi ne pöydälle.

Tom cebinden biraz para çıkardı ve onu masanın üstüne koydu.

Mary otti puhelimellaan kuvan itsestään ja lähetti sen Tomille.

Mary telefonunda kendi resmini çekti ve onu Tom'a gönderdi.

Tom otti esiin kännykkänsä, että hän voisi ottaa selfien.

Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.

Tom istui alas kivelle ja otti pikkukiven pois kengästään.

Tom bir kayanın üzerine oturdu ve ayakkabısından bir taş çıkardı.

- Tom otti Maria kiinni käsivarresta.
- Tom tarttui Maria käsivarresta.

Tom Mary'yi kolundan tuttu.

Tom otti vähän alkoholia pullosta ja korvasi sen vedellä.

Tom şişeden biraz alkol alıp suyla değiştirdi.

Tom tarjosi Marylle työn, ja tämä otti sen vastaan.

Tom Mary'ye bir iş teklif etti ve o kabul etti.

Tom otti takkinsa eteisen kaapista ja puki sen ylleen.

Tom hol dolabından paltosunu çıkardı ve onu giydi.

Mari kietoi esiliinan vyötäisilleen ja otti sitten kalkkunan ulos uunista.

Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.

Mari otti korvakorunsa pois ja laittoi ne lipastollaan olevaan korurasiaan.

Mary küpelerini çıkardı ve onları şifoniyerinin üstündeki mücevher kutusuna koydu.

Tom otti rautasahan pois työkalupakistaan ja kysyi Marylta haluaako hän sen.

Tom alet çantasından demir testeresini çıkardı ve Mary'ye onu isteyip istemediğini sordu.

Tom otti tyttöystävänsä nimen tatuointina käsivarteensa, mutta sitten tyttöystävä jätti hänet.

Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı fakat sonra o onu terk etti.

Tom otti Maryn tyhjän lasin hänen kädestään ja täytti sen uudestaan.

Tom Mary'nin boş bardağını elinden aldı ve onu yeniden doldurdu.