Examples of using "Pesästä" in a sentence and their turkish translations:
O yuvadan çıkmayacaktı.
İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.
Bütün çocuklar bir gün yuvadan ayrılır.
Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.
Yuvasından çıkmış, ormanın kenarında dolaşıyordu.
Sonra bir baktım ki yuvanın dışına sürüklenmiş, ölmek üzere.