Examples of using "Löytäminen" in a sentence and their turkish translations:
Sorun Tom'u bulmaktı.
Tom'u bulmak kolay olmayacak.
Güvenli bir demirleme noktası bulmak her halatlı iniş için hayatidir.
Boston'da bir iş bulmanın kolay olacağını düşünüyor musun?
Ama burası gibi aşırı çöl arazilerinde bunu bulmak zor olabilir. Hâlâ biraz gevşek
Onu bulmak bize düşer.
Bu günlerde iyi işler edinmenin çok zor olduğunu unutma.