Examples of using "Kuoleman" in a sentence and their turkish translations:
O sırada Che Guevara'nın ölümünün
Adam ölümün eşiğindeydi.
Ama gerçek şu ki bunu yapmanızın sebebi, ölü bir adam olmaktan kaçınmak.
Onlar ölümün kısa bir acı anı olduğunu söylüyor.
Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü.
...mezarlıklarda sadece ölümle karşılaşılmaz.
Dedesinin ölümünün ardından ülkeden ayrıldı.
O, babasının ölümünden sonra annesine baktı.
Şiddetli şişlikler ve nefes alma güçlüğü. Bir vakada ise ölümcüldü.
Tom şeref ve ölüm arasında seçim yapmalı.
Kocası öldüğünden beri Christina çok acı çekiyor.
Bu arada sence ölümden sonra bir şey var mı?
Babası öldükten sonra annesine baktı.
Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.
Tom'un annesi, geçenlerde ölümden döndüğü sırada yaşadığı olağanüstü bir beden dışı deneyim hikayesi anlattı.
Japonya'da birçok, Endonezya'da ise bir ölümden sorumlu bu ölümcül çiçeğin zehri kurbanını öldürmediği zaman bile