Examples of using "Eivät" in a sentence and their turkish translations:
Onlar seni küçümsemiyorlar.
Onlar mutlu görünmüyorlar.
Onlar konuşmadı.
Onlar bilmiyordu.
Onlar kalmayacaklar.
Onlar umursamayacak.
Onlar konuşmuyorlar.
Ön frenler çalışmıyor.
Onlar kendilerini feda etmeyecekler.
Frenler çalışmadı.
Şakaların komik değil.
Filler bisiklet kullanamaz.
İnsanlar genellikle anlamadıkları şeyden hoşlanmazlar.
Sokak lambaları yeterli ışık vermez.
Çocuklarım beni dinlemiyor.
Bu şeyler benimki değil!
Birçok insan mutlu değil.
Tom'un talepleri mantıksız değil.
Antibiyotikler virüsleri yok edemez.
Hepsi bu hamleye sıcak bakmıyor.
Sürekli uzayan dişler.
Büyük beyaz daha ne istesin?
ki bunlar hiç de sivil değil,
Biliyorum ki bu şeylerin hiçbiri tek başına dünyayı değiştirmez.
Hayatta herkes başarılı olmaz.
Makas keskin değil.
Doğal kaynaklar sınırsız değildir.
Herkes sanatçı olmak istemez.
Kadife pantolonun modası geçmiştir.
Banyodaki ışıklar çalışmıyor.
Bu makas kesmiyor.
Kediler muz yemez.
Bu kulaklıklar çalışmıyor.
Seni duyamazlar.
Onlar mutlu değiller.
Kediler köpekleri sevmez.
Havlayan köpek ısırmaz.
Kanıt, iddiayı desteklemiyor.
Onlar Fransızca anlamıyorlar.
- Onlar hazır değiller.
- Hazır değiller.
Tom'un notları düzelmedi.
O bir parti değildi.
Onlar orada değil.
- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.
Bir sürü insan oy kullanmıyor.
Bakteriler alkolde üremeyecekler.
Devekuşları uçamaz.
Köpekler renkleri ayıramazlar.
Kadınların neden kel olmadıklarını merak ediyorum.
Hayvanlar oyuncak değildir!
Onlar aptal değil.
Bundan herkes keyif almadı.
Öğrenciler öğretmenlerine itaat etmedi.
Zenginler sadece beni tatmin etmeyecek.
Onlar kızgın değil.
Ebeveynlerim kız arkadaşımı onaylamıyorlar.
Onlar zengin değiller.
Onlar orada değillerdi.
Onlar takip etmiyorlar.
Onlar yasa dışı değil.
Onlar askerler değil.
Onlar emin değil.
Onlar onu yapmadılar.
Onlar geçinmediler.
Onlar beni tanımıyorlar.
Onlar bana güvenmiyorlar.
Onlar seni bulmayacaklar.
Kazanmadılar, değil mi?
Onlar bombayı bulamadılar.
Eski kurallar geçerli değil.
Gardiyanlar Tom'u görmedi.
Onlar bu konuda konuşmadılar.
Fırsatları olmayacak.
Onlar seni sevmiyorlar.
Onlar Fransız değil.
Müzakere becerilerin kötü değil.
Müşterilerim asla şikayet etmez.
Onlar bana ödeme yapmadı.
Benim çoraplarım burada değil.
Onlar neden gitmedi?
Onlar et yemez.
Işıklar açık değil.
İşler planlandığı gibi gitmedi.
Bizim güvenlik kameraları sahte.
Bunlar insan tüketimi için değildir.
Haberden endişe etmedim.
Kediler suyu sevmez.
Tom'un çocukları Fransızca konuşamaz.
18 yaşın altındaki insanlar evlenemezler.
Ailem iyi insanlar değillerdi.
Bu orman faresi gibi onlar da kış uykusuna yatmıyor.
Filler zar zor görebiliyor.
Bütün çocuklar elmaları sevmezler.