Translation of "Sanovat" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Sanovat" in a sentence and their turkish translations:

- He sanovat minua vammaiseksi.
- Ne sanovat minua vammaiseksi.

Geri zekalı olduğumu söylüyorlar.

- Tytöt sanovat niin kaiken aikaa.
- Tytöt sanovat niin koko ajan.

Kızlar onu her zaman söylüyorlar.

Lehdet sanovat: "Tarvitsen typpeä.

Yapraklar sana "Azota ihtiyacım var." der.

- Kaikki sanovat hänen olevan hyvä mies.
- Kaikki sanovat hänen olevan hyvä ihminen.

Herkes onun iyi bir insan olduğunu söylüyor.

Ystäväni sanovat minua yleensä Freddyksi.

Genel olarak arkadaşlarım bana Freddy derler.

Sanovat kuoleman olevan tovi kärsimystä.

Onlar ölümün kısa bir acı anı olduğunu söylüyor.

Lapset sanovat niin typeriä asioita.

Çocuklar böyle aptalca şeyler söylerler.

Lapset sanovat niin huvittavia asioita.

Çocuklar böyle eğlendirici şeyler söylüyor.

Jotkut lääkärit sanovat jotakin miellyttääkseen potilaitaan.

Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

Jotkut sanovat hänen olleen muusikko nuoruudessaan.

Bazıları onun, gençliğinde bir müzisyen olduğunu söylüyor.

- Tomia ei kiinnosta mitä muut sanovat hänestä.
- Tom ei välitä siitä, mitä muut ihmiset sanovat hänestä.
- Tomille on yhdentekevää mitä muut sanovat hänestä.

Diğer insanların onun hakkında ne söylediği Tom'un umurunda değil.

Kaikki sanovat että hän on mukava ihminen.

Herkes onun iyi bir insan olduğunu söylüyor.

Kaikki sanovat, että täältä on kauniit näkymät.

Herkes buradan manzaranın güzel olduğunu söylüyor.

He sanovat, että se on todella hyvä.

Onlar onun çok iyi olduğunu söylüyorlar.

Toiset sanovat, että ranskaa on helppo oppia.

Bazı insanlar Fransızcanın öğrenmesi kolay olduğunu söylüyorlar.

Lääkärit sanovat, että Tomi oli todella onnekas.

Doktorlar Tom'un çok şanslı olduğunu söylüyorlar.

Monet sanovat, että Tom on joukkueemme paras pelaaja.

Birçok kişi Tom'un takımımızdaki en iyi oyuncu olduğunu söylüyor.

"Ihmiset aina sanovat, että flunssa aiheuttaa sellaista ja tällaista.

"İnsanlar her zaman söyler, efendim, grip bunu yapar, grip şunu yapar.

Ihmiset ympäri maailman sanovat englannin olevan hankala kieli oppia.

Dünyanın her yerinden insanlar İngilizcenin öğrenmek için zor olduğunu söylüyorlar.

- Sinun pitää kuunnella mitä vanhempasi sanovat.
- Sinun pitää totella vanhempiasi.

Ebeveynlerine itaat etmelisin.

Ehkä Tom ei tehnyt sitä mitä kaikki sanovat hänen tehneen.

- Belki Tom herkesin onun yaptığını söylediği şeyi yapmadı.
- Belki de Tom herkesin onun yaptığını söylediği şeyleri yapmamıştır.

Onko sinulla ongelmia ymmärtää mitä naiset ja lapset sanovat sinulle?

Bayanların ve çocukların sana ne dediklerini anlamada sorunların mı var?

- Sanotaan että hän on sairas.
- He sanovat, että hän on sairas.

Onun hasta olduğunu söylüyorlar.

Onko sinulla vaikeuksia ymmärtää mitä naiset ja pienet lapset sanovat sinulle?

Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?

Monet sanovat, että vieraan kielen oppimiseen tarvitaan täydellinen sanaston ja kieliopin hallinta.

Birçok kişi bir yabancı dil öğrenmenin kelime ve gramer ustalığı gerektirdiğini söylüyorlar.

- Hänen sanotaan olevan hyvin rikas.
- He sanovat, että hän on todella rikas.

- Onlar onun çok zengin olduğunu söylüyorlar.
- Onun çok zengin olduğunu söylerler.

Kun kuolen, toivon että ihmiset sanovat minusta: ”Siinäpä kaveri, joka oli minulle paljon velkaa.”

Ben öldükten sonra, insanların benim hakkımda "O insan bana kesinlikle çok para borçlu" diyeceğini umuyorum.