Examples of using "Lähti" in a sentence and their turkish translations:
Tren gitti.
O dışarı balık tutmaya gitti.
Tom gitti.
Karın gitti.
John dün Fransa'ya gitti.
İşimi kaybettim.
Tom uyarmadan gitti.
Köpek uzaklaştı.
O erken gitti.
Tom kamp yapmaya gitti.
- Az önce gitti.
- Yeni çıktı.
Tom az önce gitti.
Trenimiz çoktan yola çıkmış.
- Tom pazartesi günü ayrıldı.
- Tom, pazartesi gitti.
O bir geziye çıktı.
Tom zaten gitti.
Tom'dan başka kimse ayrılmadı.
Öğrenci bir şey söylemeden gitti.
Annem az önce alışverişe çıktı.
O, fırtınaya rağmen yola çıktı.
O, toplantıyı nedensiz terk etti.
Tom az önce tatile çıktı.
Tom ne zaman Boston'a gitti?
Tom senin yüzünden ayrıldı.
O, Moğolistan'a ne zaman gitti?
- Durum hızlıca kontrolden çıktı.
- Durum hızla kontrolden çıktı.
Tom bir söz söylemeden ayrıldı.
Arkadaşın ne zaman Amerika'ya hareket etti?
Tom'un bıraktığını düşündüm.
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
Tom, Mary'yi aramak için dışarı çıktı.
Tom odayı öfkeyle terk etti.
Sadece Tom gitti.
Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.
Giyindi ve partiye gitti.
Tom Mary'yi öptü ve ayrıldı.
O az önce dışarı çıktı.
Tom okula gitmek için 07.30'da yola çıktı.
O, arkadaşıyla seyahat etmeye gitti.
Sonra küçük kardeş yola çıktı, ve büyük geride kaldı.
Sonra küçük kardeş yola çıktı, ve büyük geride kaldı.
O en iyi giysilerini giydi ve dışarı çıktı.
Bizim varışımızdan kısa bir süre sonra ayrıldı.
Dedesinin ölümünün ardından ülkeden ayrıldı.
Deniz yoluyla geldi ama havayoluyla gitti.
Bay Sato'nun odadan ayrıldığını gördük.
Sadece Tom'un neden gittiğini bilmek istiyorum.
Tom şehirden ayrıldı.
Alışverişe gitti.
Tom yaklaşık otuz dakika önce ayrıldı.
Mary gözyaşlarına boğuldu ve odadan çıktı.
Tom 2.30'dan hemen sonra ayrıldı.
Tom bize söylemeden gitti.
Tom paltosunu giyip çıktı.
Tom arkadaşlarıyla birlikte yolculuğa gitti.
O geçen ayın sonunda Paris'e gitti.
- Tom'a Boston'a neden gittiğini sordum.
- Tom'a neden Boston'a gittiğini sordum.
Tom uzaklara gitti.
Tom kafeteryaya gitti.
Sonra küçük kardeş yola çıktı, ve büyük geride kaldı.
Kız ayağa fırladı ve odadan ayrıldı.
O, ördek avına gitti.
Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.
Tom içkinin kalanını çabucak içti ve barı terk etti.
Tom fırsatını bulur bulmaz ayrıldı.
Dan öfkesini kaybedip Linda'ya hakaret etti ve ayrıldı.
Tom özür diledi ve odadan ayrıldı.
Tom'a sarıldıktan sonra, Mary valizini aldı ve gitti.
Mary'nin kasabayı niçin terk ettiğini Tom kesinlikle biliyor.
Bizim geldiğimiz aynı günde Japonya'dan ayrıldı.
Hırsız, polis arabasını görür görmez kaçtı.
Tom tam 7.30'dan önce iş için ayrıldı.
Bir saat önce ayrıldı.
Tom yapmak için başladığı işi başarmış gibi görünüyor.
Tom ayrılmadan önce Mary'yi görmek istedi.
Tom yarım saat bekledi ve sonra gitti.
Japonya'dan ayrılalı on yıl oldu.
Tom'un niçin erken gittiğini bilebileceğini düşündüm.
Köylü Lakchmamma değerli keçisi aniden koşmaya başladığında Karnataka'daki bir tarlada çalışıyordu.
Ondan sonra, o, eve gitti.
O şimdi orada olmalı çünkü o bir saat önce gitti.
O sağa sola baktı.
Saat ona kadar bekledi ve çok geçmeden gitti.
Babam odadan ayrıldığında küçük kız kardeşim bana el hareketi çekti.
Yüzlerce gemi Amerikan limanlarından ayrıldı.
O beş yıl önce evi terk etti ve o zamandan beri haber alınmadı.
Genelde en geç Tom ayrılır, ama Mary dün gece ondan 10 dakika sonra ayrıldı.
Tom ailesinin evine gitti.
Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.
Tom sesi çıktığı kadar çığlık attı.