Examples of using "Epätoivoisesti" in a sentence and their turkish translations:
O, ününü savunmak için umutsuzdu.
Ellili yaşlardaki bu baba can havliyle kaçmaya çalışıyor.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
Meryem, Tom'la yaşadığı gelgitli ilişkisini umutsuzca kurtarmaya çalıştı.
Bu olacak şey değil ama onun gibi yaşar, kim beni soyacak diye dertlenirdim.