Examples of using "Varastaa" in a sentence and their turkish translations:
Tom şeyler çalar.
Sen gerçekten bir tane çalacak mısın?
Diş perisi sizin dişlerinizi çalmak istiyor.
Mücevher çalmaya çalışırken yakalandı.
Çalmaya başlamaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederdim.
Tom'un diğer insanların yiyeceğini çalmakla ilgili vicdan azabı yok.
Dünya'nın dört bir yanında, vahşi hayvanlar yemek çalmak konusunda daha çok hüner göstermeye başlıyor.
ve böylece üzerimizde siyasi hâkimiyet kurup ekonomik açıdan bizi sömürmek istediler.
O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.
Bu olacak şey değil ama onun gibi yaşar, kim beni soyacak diye dertlenirdim.
Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.