Translation of "Selvittää" in Turkish

Kesti kauan selvittää asia.

Bunu düşünüp anlamam çok uzun sürdü.

Voitko selvittää tulostimen tukoksen?

Yazıcıyı açabilir misin?

Minun täytyy selvittää mitä tapahtui.

Ne olduğunu bulmam gerekiyor.

Meidän täytyy selvittää, mitä Tomille tapahtui.

Tom'a ne olduğunu çözmek zorundayız.

Olen yrittänyt selvittää mitä Tomille tapahtui.

Tom'a ne olduğunu bulmaya çalışıyorum.

Toivon voivani selvittää kuinka hallita ruokahaluani.

- Keşke iştahımı nasıl kontrol edebileceğimi anlayabilsem.
- Keşke iştahımı nasıl kontrol edeceğimi anlayabilsem.

On vain yksi tapa selvittää, olemmeko yksin.

ve yalnız olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu var.

Tom yritti selvittää, minne Mari oli mennyt.

Tom Mary'nin nereye gittiğini öğrenmeye çalıştı.

On vain yksi tapa selvittää, mihin tunnelit johtavat.

Bu tünellerin nereye çıktığını öğrenmenin tek bir yolu var.

Sinun on parempi selvittää milloin meidän pitäisi olla siellä.

Ne zaman orada olmamız gerektiğini öğrensen iyi olur.

Meidän pitää selvittää se, että kuka ajoi tuota autoa.

O arabayı kimin sürdüğünü bulmak zorundayız.

- Haluan selvittää kuka teki tämän.
- Haluan saada selville, kuka tämän teki.

Bunu kimin yaptığını bilmek istiyorum.

Saatan kertoa vastaukset sinulle myöhemmin, mutta yritä selvittää ne ensin itseksesi.

Daha sonra sana cevapları söyleyebilirim fakat onları önce kendin bulmaya çalış.

Se olisi mahdotonta. Mutta eläisin kuten hän. Yrittäisin epätoivoisesti selvittää, kuka varastaa minulta.

Bu olacak şey değil ama onun gibi yaşar, kim beni soyacak diye dertlenirdim.