Translation of "Wiser" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Wiser" in a sentence and their turkish translations:

Are people becoming wiser?

İnsanlar daha akıllı oluyor mu?

The older, the wiser.

Daha yaşlı, daha akıllı.

I'm wiser than Tom.

Ben Tom'dan daha akıllıyım.

- Tom is wiser than me.
- Tom is wiser than I am.

Tom benden daha akıllıdır.

Wiser words were never spoken.

Bilge sözler asla konuşulmadı.

She's now older and wiser.

O şimdi yaşlı ve akıllı.

He's older, but no wiser.

O yaşlı ama akıllı değil.

You're wiser than you know.

Sen bildiğinden daha akıllısın.

He is older and wiser now.

O şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.

She is wiser than I am.

O benden daha bilgedir.

Tom is older and wiser now.

Tom artık daha yaşlı ve daha akıllı.

Tom is now older and wiser.

Tom şimdi daha yaşlı ve daha akıllı.

You become wiser if you travel.

Seyahat ediyorsan daha akıllı olursun.

She is older and wiser now.

O şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır.

Tom is older, but not wiser.

Tom daha yaşlıdır ama daha akıllı değildir.

He became wiser as he grew older.

O büyüdükçe akıllandı.

He judged it wiser to remain silent.

Sessiz kalmanın daha akıllıca olduğuna karar verdi.

Tom became wiser as he grew older.

Tom büyüdükçe daha akıllı oldu.

Many people are older, but not wiser.

Birçok insan daha yaşlıdır ama daha akıllı değil.

- The old are not always wiser than the young.
- Old people aren't always wiser than young people.

- Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha bilgili değildir.
- Yaşlı insanlar her zaman gençlerden daha akıllı değildir.

He is wiser and more careful than Bob.

O Bob'tan daha akıllı ve daha dikkatli.

Jack is a lot wiser than anybody else.

Jack başka herhangi birinden daha akıllıdır.

We become wiser as the years go on.

Yıllar geçtikçe daha akıllı oluruz.

Tom is wiser than I am, isn't he?

Tom benden daha akıllı, değil mi?

The old are not always wiser than the young.

Yaşlılar her zaman gençlerden daha akıllı değildir.

Tom decided it would be wiser to study than to go out with friends.

Tom arkadaşlarla dışarı gitmektense ders çalışmanın daha akıllıca olacağını karar verdi.

He decided it would be wiser to study than to go out with friends.

Ders çalışmanın dışarıda arkadaşlarıyla takılmaktan daha akıllıca olacağına karar verdi.

Safe, and a little bit wiser. Sticking together can be challenging in these dense, dark rain forests.

Artık güvende, biraz da akıllandı. Bu yoğun, karanlık yağmur ormanlarında ayrı düşmemek zor olabiliyor.