Examples of using "Unpaid" in a sentence and their turkish translations:
Tom ve Mary ücretsiz gönüllülerdir.
Sami'nin ödenmemiş faturaları biriktiriyordu.
Verilen bir söz ödenmemiş bir borçtur.
Ödenmemiş maaşı almaktan vazgeçtim.
Ödenmemiş bir sürü park cezam var.
Bunlar çalıntı iş gücü için, siyahi topluma borçlu olunan
Burada çalışan insanların çoğu, ücretsiz gönüllülerdir.
O, 200 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı.
Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var.
Ödenmeyen faturalar nedeniyle benim telefon hizmetim kesildi.
Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.