Translation of "Unpaid" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Unpaid" in a sentence and their turkish translations:

Tom and Mary are unpaid volunteers.

Tom ve Mary ücretsiz gönüllülerdir.

Sami's unpaid bills were piling up.

Sami'nin ödenmemiş faturaları biriktiriyordu.

A promise made is a debt unpaid.

Verilen bir söz ödenmemiş bir borçtur.

I gave up on receiving the unpaid salary.

Ödenmemiş maaşı almaktan vazgeçtim.

I have a lot of unpaid parking tickets.

Ödenmemiş bir sürü park cezam var.

These are the unpaid debts owed to black communities

Bunlar çalıntı iş gücü için, siyahi topluma borçlu olunan

Most of the people working here are unpaid volunteers.

Burada çalışan insanların çoğu, ücretsiz gönüllülerdir.

He was sentenced to 200 hours of unpaid work.

O, 200 saat ücretsiz çalışma cezasına çarptırıldı.

Tom has a whole pile of unpaid parking tickets.

Tom'un tam bir deste ödenmemiş park biletleri var.

My telephone service was cut off because of unpaid bills.

Ödenmeyen faturalar nedeniyle benim telefon hizmetim kesildi.

Youths who are caught violating the new rules on behaviour will lose their right to free travel, and will have to complete unpaid community work to earn it back.

Yeni davranış kurallarını ihlâl etmekten yakalanan gençler seyahat özgürlüğü haklarını kaybedecekler, ve bu hakkı geri almak için parasız toplum işini tamamlamak zorunda kalacaklar.