Translation of "Debts" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Debts" in a sentence and their turkish translations:

She guaranteed his debts.

O onun borçlarına kefil oldu.

Tom has gambling debts.

Tom'un kumar borçları vardır.

She has huge debts.

Onun büyük borçları var.

Debts must be repaid.

Borçlar geri ödenmelidir.

- You must repay your debts.
- You must pay off your debts.

Borçlarını ödemelisin.

- His debts amount to over $1000.
- His debts amount to over $1,000.

Borçları 1,000 doların üstündedir.

You should pay your debts.

Borçlarını ödemen gerekir.

I must repay my debts.

Borçlarımı ödemeliyim.

That man has many debts.

O adamın çok borçları var.

He has many accumulated debts.

Onun bir sürü birikmiş borçları var.

Tom pays his debts promptly.

Tom borçlarını zamanında öder.

His debts amount to $2,000.

Onun borçları 2,000 dolara varmaktadır.

My family had many debts.

Ailemin çok borcu vardı.

You should pay back your debts.

Borçlarını ödemelisin.

I won't pay my son's debts.

Ben oğlumun borçlarını ödemeyeceğim.

How will he pay his debts?

O, borçlarının nasıl ödeyecek?

How will you pay your debts?

Borçlarını nasıl ödeyeceksin?

How will we pay our debts?

Borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz?

His debts amount to 100,000 yen.

Onun borçları 100,000 yene ulaştı.

He has a lot of debts.

Onun çok borçları var.

How will I pay my debts?

Borçlarımı nasıl ödeyeceğim?

I have some debts to repay.

Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.

Dan paid off his gambling debts.

Dan kumar borçlarını ödedi.

Tom paid off his gambling debts.

Tom kumar borçlarını tamamen ödedi.

How will he repay his debts?

Borçlarını nasıl ödeyecek?

Tom has a lot of debts.

Tom'un bir sürü borcu var.

She paid off her gambling debts.

Kumar borçlarını ödedi.

Tom has paid off his debts.

Tom borçlarını ödedi.

My father stood guarantee for my debts.

Babam borçlarım için kefil oldu.

His debts amounted to five million yen.

Onun borçları beş milyon yene ulaştı.

His debts amount to two million dollars.

Onun borçları iki milyon dolara varıyor.

How will I pay my debts now?

Borçlarımı şimdi nasıl ödeyeceğim.

How will we pay our debts now?

Borcumuzu nasıl ödeyeceğiz şimdi?

He wants to pay off his debts.

Borçlarını tamamıyla ödemek istiyor.

He went bankrupt because of gambling debts.

Kumar borçları nedeniyle iflas etti.

Tom wants to pay off his debts.

Tom borçlarını ödemek istiyor.

Dan failed to pay up his debts.

Dan, borçlarını ödemek için başarısız oldu.

Dan paid up all his gambling debts.

Dan bütün kumar borçlarını ödedi.

Tom needs to pay his own debts.

Tom'un kendi borçlarını ödemesi gerekir.

He's gone bankrupt due to gambling debts.

O, kumar borçlarından dolayı iflas etti.

He had to pay his own debts.

O, kendi borçlarını ödemek zorunda kaldı.

Tom has to pay his own debts.

Tom kendi borçlarını ödemek zorundadır.

I want to pay off my debts.

Borçlarımı ödemek istiyorum.

Tom wanted to pay off his debts.

Tom borçlarını ödemek istedi.

Our total debts amount to ten thousand dollars.

Bizim toplam borcumuz on bin dolar tutuyor.

Greece can no longer pay off its debts.

Yunanistan artık borçlarını ödeyemiyor.

He had to sell the farm for debts.

O borçlar için çiftliği satmak zorunda kaldı.

The country was unable to pay its debts.

Ülke borçlarını ödeyemedi.

These are the unpaid debts owed to black communities

Bunlar çalıntı iş gücü için, siyahi topluma borçlu olunan

He applied the money to the payment of debts.

O, borçların ödenmesi için paraya başvurdu.

His debts amount to more than he can pay.

Onun borç miktarı ödeyebileceğinden çok fazla.

Tom has finally paid back all his gambling debts.

Tom sonunda bütün kumar borçlarını geri ödedi.

Tom is trying to pay off all his debts.

Tom bütün borçlarını tamamen ödemek için çalışıyor.

I expect you to pay off all your debts.

Bütün borcunu ödemeni bekliyorum.

I must sell my farm to pay off my debts.

Borçlarımı ödemek için çiftliğimi satmalıyım.

And forgive us our debts, as we forgive our debtors.

Biz borçlularımızı affettiğimiz için siz bizim borçlarımızı affedin.

Tom did his best to pay off his business debts.

Tom işletme borçlarını ödemek için elinden geleni yaptı.

I’ve paid off your debts, without asking how you got them

Borçlarını onlara nasıl aldığını sormadan ödedim

Mary took out a loan in order to pay her debts.

Mary borçlarını ödemek için bankadan kredi çekti.

Tom had to sell his car to help pay his debts.

Tom borçlarını ödemeye yardımcı olması için arabasını satmak zorunda kaldı.

Calm down, all my debts will soon be paid to you.

Sakin ol, bütün borçlarım yakında size ödenecek.

I would have paid my debts if I had had money.

Param olsaydı borçlarımı öderdim.

- Tom gave Mary the money she needed to pay off her debts.
- Tom gave Mary the money that she needed to pay off her debts.

Tom Mary'ye borçlarını ödemesi için ihtiyacı olan parayı verdi.

Dan gave Linda the money she needed to pay off her debts.

Dan Linda'ya borçlarını ödemek için ihtiyacı olan parayı verdi.

If we don't take a full accounting of these debts that are owed,

Eğer bu ödenmemiş borçlar için toplu bir ödeme almazsak

- He wants to quit his debts.
- He wants to pay off his loan.
- He wants to pay off his debts.
- He wants to pay back the money he owes.

- Borçlu olduğu parayı geri ödemek istiyor.
- Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.

Julie thinks that she will not be able to pay off all of her debts.

Julie bütün borçlarını tamamıyla ödeyemeyeceğini biliyor.

Back your loan! Even if you cannot pay your debts, the state is going to help you!

sizin borçlarınıza arka çıkacak. Borçlarınızı ödeyemezseniz bile devlet size yardım edecek!