Translation of "Volunteers" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Volunteers" in a sentence and their turkish translations:

Tom volunteers.

Tom isteyerek yapar.

I need volunteers.

Gönüllülere ihtiyacım var.

Volunteers are needed.

- Gönüllülere ihtiyaç var.
- Gönüllüler gerekli.

They need volunteers.

Gönüllülere ihtiyaçları var.

We need volunteers.

- Gönüllülere ihtiyacımız var.
- Bizim gönüllülere ihtiyacımız var.

- We are looking for volunteers.
- We're looking for volunteers.

Biz gönüllüler arıyoruz.

They don't accept volunteers.

Gönüllüleri kabul etmiyorlar.

- Nobody's volunteering.
- Nobody volunteers.

Hiç kimse gönüllü değil.

We need some volunteers.

- Birkaç gönüllüye ihtiyacımız var.
- Bazı gönüllülere ihtiyacımız var.

I need some volunteers.

Birkaç gönüllüye ihtiyacım var.

Are there any volunteers?

Hiç gönüllü var mı?

I need three volunteers.

Üç gönüllüye ihtiyacım var.

Volunteers are desperately needed.

Gönüllülere son derece ihtiyaç vardır.

We need more volunteers.

Bizim daha fazla gönüllülere ihtiyacımız var.

Volunteers will be uniformed.

Gönüllüler üniformalı olacak.

All volunteers are welcomed.

Tüm gönüllüleri bekliyoruz.

I need three volunteers!

Bana üç gönüllü lazım!

I met with Sulukule Volunteers.

Sulukule Gönüllüleri ile tanıştım.

We're looking for more volunteers.

Daha fazla gönüllü arıyoruz.

Volunteers get a T-shirt.

Gönüllüler bir tişört elde edecek.

All our members are volunteers.

Bütün üyelerimiz gönüllü.

Tom and Mary were volunteers.

Tom ve Mary gönüllüydü.

The volunteers help the professionals.

Gönüllüler profesyonellere yardım eder.

- Tom volunteers.
- Tom is volunteering.

Tom isteyerek yapıyor.

We're still looking for volunteers.

Biz hâlâ gönüllüler arıyoruz.

Some of the volunteers laughed.

Bazı gönüllüler güldüler.

Do you need more volunteers?

Daha fazla gönüllüye ihtiyacın var mı?

Tom and I were volunteers.

Tom ve ben gönüllüydük.

Tom and Mary are volunteers.

Tom ve Mary gönüllüdür.

Tom is looking for volunteers.

- Tom gönüllü arıyor.
- Tom gönüllüler arıyor.

- There is an urgent need for volunteers.
- There's an urgent need for volunteers.

Gönüllüler için acil bir ihtiyaç var.

- We are always looking for new volunteers.
- We're always looking for new volunteers.

Biz her zaman yeni gönüllüler arıyoruz.

They are in need of volunteers.

Onların gönüllülere ihtiyacı var.

How many volunteers did you get?

Kaç tane gönüllü aldınız?

How many volunteers did you find?

Kaç tane gönüllü buldun?

I'm going to need some volunteers.

Bazı gönüllülere ihtiyacım olacak.

Volunteers distributed tea in disposable cups.

Gönüllüler tek kullanımlık bardaklarda çay dağıttı.

Tom and Mary are unpaid volunteers.

Tom ve Mary ücretsiz gönüllülerdir.

Tom volunteers as a camp counselor.

Tom bir kamp danışmanı olarak gönüllü olur.

We don't need any more volunteers.

Daha fazla gönüllülere ihtiyacımız yok.

- Tom said he was looking for volunteers.
- Tom said that he was looking for volunteers.

Tom gönüllüler aradığını söyledi.

Now, our volunteers watched highly unpleasant films --

Gönüllülerimiz fazlasıyla tatsız filmler izledi

There were no volunteers for the job.

İş için gönüllüler yoktu.

The institution advertised on TV for volunteers.

Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.

Volunteers are cleaning up the park today.

Gönüllüler bugün parkı temizliyor.

So far, we only have three volunteers.

Şimdiye kadar sadece üç gönüllümüz var.

We have a good group of volunteers.

Bir grup iyi gönüllülerimiz var.

Tom had many volunteers on his team.

Tom'un ekibinde birçok gönüllü vardı.

- Tom said he was looking for more volunteers.
- Tom said that he was looking for more volunteers.

Tom daha fazla gönüllü aradığını olduğunu söyledi.

There are few volunteers here at the headquarters.

Karargahta birkaç gönüllü asker var.

All we need is a few more volunteers.

İhtiyacımız olan tek şey birkaç daha gönüllü.

I am looking for volunteers to help me.

Bana yardım edecek gönüllüler arıyorum.

A new battalion of volunteers as their drill instructor.

gruba katıldı. tatbikat eğitmeni olarak gönüllü taburu.

Volunteers collected donations for the benefit of the handicapped.

Gönüllüler özürlülerin yararına bağış topladı.

Tom volunteers at a homeless shelter twice a week.

Tom evsizler barınağında haftada iki kez gönüllüdür.

Most of the people working here are unpaid volunteers.

Burada çalışan insanların çoğu, ücretsiz gönüllülerdir.

We have to make sure we have enough volunteers.

Yeterli gönüllülere sahip olduğumuzdan emin olmak zorundayız.

I need three volunteers to help me do that.

Bunu yapmama yardım edecek üç gönüllüye ihtiyacım var.

We had complaints about one of the volunteers from Brussels.

Brüksel'li gönüllülerden biri hakkında şikayetlerimiz vardı.

So please make sure to thank the team of volunteers

Lütfen bugünün etkinliği üzerine sıkı çalışan gönüllülere

And with the help of many volunteers and leaders in my community,

Topluluğumdaki pek çok gönüllünün ve önderin yardımlarıyla

We need a few volunteers to help clean up after the party.

Partiden sonra temizliğe yardımcı olmak için birkaç gönüllüye ihtiyacımız var.

We don't need any more volunteers, but we could use some more money.

Bizim daha fazla gönüllüye ihtiyacımız yok ama biz biraz daha fazla para kullanabiliriz.

After the first assault wave was mown down,  Lannes’ call for volunteers went unanswered.

İlk saldırı dalgası kesildikten sonra, Lannes'ın gönüllü çağrısı cevapsız kaldı.

Hundreds of police and volunteers are searching thick bushland for a missing three-year-old boy.

Yüzlerce polis ve gönüllü yoğun çalılık alanda üç yaşındaki kayıp çocuğu arıyor.

Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.