Examples of using "Bills" in a sentence and their turkish translations:
Büyük faturaları mı yoksa küçük faturaları mı istiyorsun?
Ben faturalarımı ödedim.
Faturaları kim ödeyecek?
Bakkal faturaları çok fazladır.
Bazı faturalar bekleyebilir.
Sami, Leyla'nın faturalarını ödedi.
Onlar faturalarını ödediler.
Tom faturalarını ödemezdi.
Tom bütün faturalarını ödedi.
Ödeyecek faturalarım var.
- Tom onun senetlerini ödeyemedi.
- Tom onun faturalarını ödeyemedi.
Ödenecek faturalarım var.
Sami faturalarını ödeyebilir.
birçok insan var.
Hiç daha küçük banknotların var mı?
Dan faturalarını ödemek için mücadele etti.
Tom faturalarını ödemeyi reddetti.
Bizim enerji faturaları son derece yüksek.
Bazı faturaları ödemem gerek.
Bütün faturaları ödedin mi?
Ben faturalarımı zamanında öderim.
Lütfen bu banknotları madeni paraya bozun.
Faturalarının çoğunu ben ödüyorum.
Faturalarımı ödemek istiyorum.
Bir sürü fatura ödüyoruz.
Tom faturalarını ödemek için çabalıyordu.
Tom faturalarını ödemek için çabalıyor.
- Hangi faturalar hakkında konuşuyorsun?
- Hangi tasarılar hakkında konuşuyorsun?
Faturalarımı her ay öderim.
Sami'nin ödenmemiş faturaları biriktiriyordu.
Sami'nin, faturalarını ödemesi lazım.
Tom tüm faturalarını ödeyemedi.
Faturalarını zamanında ödemeliydin.
ve üç grup faturamız oldu.
Kredi firmaları kendi müşterilerine aylık faturalar gönderir.
Bozuk mu istersiniz bütün mü?
Tüm faturalar bilgisayarlar tarafından düzenlenir.
Doktor faturaları birikimlerimizi gerçekten azaltıyor.
Tom faturaları ödemeyi reddediyor.
Bir dolarlık banknotun var mı hiç?
Onlar faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorlar.
Tom bana faturalarımı ödememi hatırlattı.
Tom cüzdanından bazı faturalar çıkardı.
Hesaplar için yeterli paraya sahipler.
Faturaları ödemeyi unutmaya devam ediyorsun.
Ben genellikle faturalarımı zamanında öderim.
Bütün Amerikan faturaları renk olarak benzerdir.
Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor.
Tom faturalarını ödemek için yeterince kazanıyor.
Faturaları ödeyen kim?
Faturalarını zamanında ödemelisin.
- Tom'a üç adet 1 dolarlık banknot verdim.
- Tom'a üç tane kâğıt 1 dolar verdim.
Bu faturaları daha önce ödemiş olduğumu düşündüm.
- Nasıl çalışmadan borçlarımı ödeyebilirim ki!
- İşim olmadan nasıl borçlarımı ödeyeyim ki!
Ödenecek çok faturam var.
Bütün faturaları ödeyen kişi benim.
Tom cüzdanından bazı faturaları çıkardı.
Tom'un faturalarını ödemesine yardım ettim.
Bizim ödenmesi gereken faturalarımız var.
Bu ay tüm faturalarımı ödeyemem.
Tom cüzdanından üç fatura çıkardı.
Bütün faturaları ödeyen benim.
Faturalarını ödemek zorunda olmayı sevmiyorum.
Bütün faturaları ödeyen adam kim?
Tom Mary'nin faturalarını zamanında ödeyeceğini varsaydı.
vizyonun tümü çok kıymetli olmaz.
Bireysel faturalarımız düşer miydi? Sağlık sigorta primlerimiz?
Geçen ay faturalarımı ödemeyi neredeyse unutuyordum.
Faturalarımı ödediği için Tom'a teşekkür etmek istiyorum.
Tom büyük bir tomar yüz dolarlık banknot yaktı.
İki dolarlık banknotlar Amerika'da nadirdir.
Lütfen parayı bana yirmi dolarlık banknotlar halinde verin.
Keşke faturalarımı zamanında ödeseydim.
Neden faturaları ödemek her zaman benim sorumluluğum?
Ödemek zorumda olduğum bir sürü faturam var.
Sally, yirmi-dolarlık bir banknotu beş dolarlık banknotlarla değiştirdi.
Tom bütün faturalarını ödemek için yeterli paraya sahip değil.
Ayın sonunda faturalarımızı ödemeliyiz.
Ödenmeyen faturalar nedeniyle benim telefon hizmetim kesildi.
Tüm faturaları ödemek zorunda olan kişi benim.
- Mary faturalarını ödemek için üç vardiya çalışmak zorundaydı.
- Mary faturalarını ödemek için üç vardiya çalışmak zorunda kaldı.
Tom faturalarını ödemek için üç vardiya çalışmak zorunda kaldı.
ve faturalarını ödemek için İstanbul'a geliyorum.
Tom'un faturalarını ödemediğini nasıl öğrendin?
Tom faturasını ödemek için sıkı sık son dakikaya kadar bekler.
Sorun Tom'un faturalarını zamanında ödememesi.
Neden sadece devam etmiyorsun ve tüm faturalarını ödemiyorsun?
Tom'un geçen ay faturalarını ödemeye parası zar zor yetti.
Bu harika bir iş değil, faturaları ödemeye yardım ediyor.
Sana her ay tüm faturalarını ödemeye yetecek kadar para veriyorum.
Her ayın birinde faturalarımın çoğunu öderim.
Bu ay Tom'un tüm faturalarını ödemek için yeterli parası yok.
Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin bırakmak zorunda kaldı.
Tom faturalarını ödeyebilmek için gitarını rehin vermek zorundaydı.
Sorun bizim faturalardan bazılarının henüz ödenmemiş olmasıdır.
Tom Mary'nin bu ay tüm faturalarını ödeyemeyeceğini söylüyor.
Benim sorunum diğer insanların benim faturalarımı ödeyen kişinin sen olduğunu bilmesidir.
Şimdiye kadar, petrol bu ülkelerin her türlü borcunu ödemesini sağladı.