Examples of using "Parking" in a sentence and their turkish translations:
Park etmek yasaktır.
Park etmek yasak!
“Otoparklar bomboş,…
Otopark doluydu.
Burada park yapılmaz.
Engelli otopark yeri mevcuttur.
Bol park yeri var.
Burada parketme yasaktır.
Burada parketmeye izin veriyorlar.
Park yapmak bir kâbustur.
Park etmek bir kâbustu.
Park etmede sıkıntı yaşadım.
Pahalı otoparklardan mı?
Bir park yeri var mıdır?
Tom kamyoneti park ediyor.
Park yeri boş.
Tom senin park alanını istiyor.
Park etme cezaları çok yüksek.
Bir park bileti aldım.
Tom arabayı park ediyor.
Park etmek ve giriş ücretsizdir.
Ücretsiz park mevcut olacak.
Park cezası makbuzumu kaybettim.
Park ücretlerini ortadan kaldırabiliriz
Tom'un bir otoparkı vardı.
Tom'un park yeri hangisi?
Tom paralel otoparkını pratik yaptı.
Sami, Leyla'nın park yerini biliyordu.
Yasa dışı parktan dolayı ceza yedi.
Ben paralel parketmede gerçekten kötüyüm.
O paralel park etmede çok iyidir.
Otopark neredeyse boş.
Otopark hemen hemen boş.
Tom otoparkta.
Tom paralel park etmede iyi değildir.
Tom bir otoparka döndü.
Otopark neredeyse boştu.
Tom otoparka girdi.
Tom otoparka doğru yürüdü.
Bu otopark biletini doğrulayabilir misin?
Tüm park yerleri doluydu.
- Tüm park yerleri dolu.
- Park yapılabilecek bütün yerler dolmuş.
Burada birkaç park şansı var.
Burada parkedilmez.
Tom bir park yeri bulamadı.
Tüm otoparklar doluydu.
Tom bir otopark görevlisidir.
Tom otoparka yürüdü.
Park iznin var mı?
Tom otoparka koştu.
Tom otoparkta bekledi.
Bir park yeri bulamadım.
- Sami otoparktan ayrılıyordu.
- Sami otoparkı terk ediyordu.
Sami yeraltı otoparkından çıktı.
Tom paralel parkta kötüdür.
Sen burada park edemezsin.
Müşteriler için bir park yerimiz var.
Otopark ücretsizdir.
Parkmetre için ona ihtiyacım var.
Buralarda otopark bulmak imkansız.
Tom bir boş park yeri bulamadı.
Pharamp yasak yere park ettiği için para cezası ödedi.
Tom'u park alanında gördüm.
Tom otoparktan ayrıldı.
Otopark ne zaman kapanır?
Neden otopark çok kaygan?
Otopark bana otuz dolara mal oldu.
Onları otoparkta gördüm.
Onu otoparkta gördüm.
Onu otoparkta gördüm.
Tom paralel park etmede çok iyi değil.
Otopark görevlisi senin mazeretini doğruladı.
Bu bir otoparktı.
Park etmeyi beceremiyoruz.
Tom'un arabası otoparkta.
Tom dün öğleden sonra bir park cezası aldı.
Tom otoparka doğru yürüyor.
Tom'un arabası hala otoparkta.
Tom otoparkta bekliyor.
Yanlış park yerinde park ettim.
Sami kulübün park yerinde dolaştı.
Ben yasadışı otopark için 20 dolar para cezasına çarptırıldım.
Arabamı büro yakınında park ediyorum.
Tiyatronun arkasında bir otopark var.
Tom'un arabası sadece park yerine girdi.
Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
Otoparkta bazı arabalar gördüm.
Tom'un arabasını park alanında gördüm.
Onların hepsi otoparkta bekliyor.
Polis yasadışı parkta sıkı önleme başladı.
O, otoparkta tek başına duruyordu.
O bir kapalı otoparkta rehin alındı.
Tom arabasını otoparka bıraktı.
Otopark iki bina ileride bulunuyordu.
Araba park yerine uyacak.
Tom otoparkın nerede olduğunu sordu.
Tom otoparkta Mary'nin arabasını gördü.
Tom otoparkta Mary'nin arabasını fark etti.
Ödenmemiş bir sürü park cezam var.